Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Bilim Doktoru Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla ağız kanserleriyle ilgili önemli bilgiler verdi.
Çebi konu ile ilgili kaleme aldığı yazıda, toplumlarda artan farkındalık, doğru bilgi ve tecrübeler, kanserin erken uyarı belirtilerini tanıma, kanseri önlemede önemli olduğunu ifade etti.
Olası ağız kanseri riskine karşı rutin diş hekimleri kontrollerinin aksatılmaması ve ağız sağlığına gerekli özeni gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Çebi şunları kaydetti;
‘’Çağımızda kanser, hem ülkemiz hem de dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Kanser vakalarındaki artışın aynı hızla devam etmesi halinde 2030 yılına kadar ölüm nedenleri arasında birinci sıraya yerleşeceği öngörülmektedir. Dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden biri, ülkemizde ise her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir. Kansere zemin hazırlayan risk faktörlerinden başlıcaları; sigara ve alkol kullanımı, fazla kilolu veya obez olmak, fiziksel aktivite eksiklikleri, eksik meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme, kentsel hava kirlilikleri, Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruz kalma, iyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyondur. Günümüzde kanserlerin %40 civarının, risk faktörlerinden kaçınma ve önleme stratejilerinin uygulanması yoluyla önlenebilir durumda olduğu bilinmektedir. Ayrıca, erken teşhis edilmiş ve uygun şekilde tedavi işlemleri gerçekleştirilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığı da yüksektir.
Ağız kanserleri, oral kavite kanserleri önemli morbidite ve mortalite nedenlerinden biridir. Ağız kanserleri, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün tespitine göre en ölümcül sekiz kanser türü içinde yer almaktadır. Ağız kanserine yakalanmış bireylerin 5 yıl içinde sağ kalım oranı %50 civarı olarak bildirilmiştir. Ağız kanserlerine bağlı ölümleri engellemeye yönelik en önemli yaklaşım, lokalize lezyonların erken tespiti ve uygun tedavinin sağlanmasıdır. Yani kısacası erken teşhis ve tedavi sağ kalım oranını arttırmaktadır. Bulundukları bölge münasebetiyle ağız kanserlerinin erken tanısını yapabilecek en etkili meslek gruplarından biri diş hekimleridir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 2020 yılında kanser tanısı konulan hastaların %1,23’ünün (2874 kişi) ağız ve dudak kanseri, tükürük bezi, orafarinks kanseri olduğu ve kanser nedeniyle hayatını kaybedenlerden 807’sinin ölüm nedeni ise ağız kanserleri türleri olduğu bildirilmiştir.
Ağız kanserleri, tükürük bezleri dâhil ağzın yumuşak ve sert dokularından köken alan (dudaklar, diş etleri, dil, damak, yanakların iç yüzeyleri, ağız tabanı, dilaltı) çok çeşitli kanseri kapsamaktadır. İstatistik kurumlarının verilerine göre Dünya genelinde her yıl 419.000’den fazla ağız ve farinks kanseri teşhis edilmekte olup bu kötü huylu kanser türleri ne yazık ki 240.000’den fazla ölüme yol açmaktadır.
Ağız kanserleri risk faktörleri arasında; sigara ve tütün ürünleri kullanımı, fazla alkol kullanımı, enfeksiyon, kötü ve yetersiz beslenme, ultraviyole ışınlara fazlaca maruz kalmak, bazı genetik sendromlar, HIV, EbsteinBarr virüsü (EBV) ve Human papilloma virüsü, kronik uzun süreli iritasyonlar, kötü ağız hijyeni, zayıf bağışıklık sistemi sayılmaktadır.
İyileşmeyen, uzun süre mevcut olan dudak, ağız veya dil yarası, ağız içinde beyaz veya kırmızımsı çizgilenme, dişlerde sağlamlık kaybı, ağız içinde bir büyüme veya yumru, ağızda geçmeyen sebepsiz ağrı, kulak ve boğaz ağrıları ve şişlikleri, zor veya ağrılı yutkunma, tekrarlayan kanamaya yol açan yaralar, yanakta bir kitle veya kalınlaşma, dişeti, dil, bademcik veya ağız mukozasında beyaz veya kırmızı bir alanın/lezyonun olması ağız kanserlerinin belirti ve bulguları arasında gösterilmektedir.
Toplumlarda artan farkındalık, doğru bilgi ve tecrübeler, kanserin erken uyarı belirtilerini tanıma, kanseri önleme çabalarını kararlılıkla sürdürerek geleceğimizde daha da büyük bir toplumsal problem haline gelmesi beklenen kanserle mücadelede önemli adımlar olduğuna ve olacağına şüphe yoktur. Olası ağız kanserleri riskini elimine edebilmek ve genel sistemik ve ağız sağlığımızın idamesini sağlayabilmek amacıyla rutin diş hekimleri kontrollerimizi aksatmamalı ve ağız sağlığımıza gerekli özeni göstermeliyiz.’’
