WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

Şehit Annesi “Sahte Doktora” Terk Edilir Mi?

Bu haber 30 Mayıs 2018 - 18:42 'de eklendi ve 12.688 kez görüntülendi.

Şehit annesi “sahte doktora” terk edilir mi?

Mart ayının başları. Vietnam’dayım. Cep telefonuma bir ihbar geldi. İhbarcı, Safranbolu’da bir şehit annesinin “sahte doktor”ların eline düştüğünü, sahte doktorun 2.500 TL. karşılığında bir kaç gün, her gün saat 15.00’de olmak üzere, şehit ailesinin evine geldiğini, tuhaf bir takım aletlerle aklı sıra tedavi ettiğini, hatta iğne de vurduğunu belirtiyordu. Bu ihbarı alınca iki şey yapmak gerekiyordu. Birincisi BRTV Haber Merkezimizi arayıp, konunun habercilik açısından takibini yapmak, gerekirse Cumhuriyet Savcılığı ile temasa geçerek “sahte doktor” u suçüstü yapmak, ikincisi de konunun muhatabı olan İl Sağlık Müdürü’nü arayıp, bana gelen ihbarı kendisine iletmekti.

Türkiye’den belki de binlerce km. uzaklıkta olmanın da etkisi ile ikinci yolu seçtim. İhbarı Karabük İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı’ya  iletip, ertesi gün saat 15.00 de “sahte doktor”un şehit annesinin evine geleceğine kadar çeşitli bilgileri verdim. Hatta, kendisine bağlı bulunduğu üst makamları ile görüşüp, Cumhuriyet Savcılığı ve Emniyet ile de görüşerek “sahte doktor”un suçüstü yapılmasının iyi olacağını da vurguladım.

Ertesi akşam Türkiye’de saat 23.00 dolaylarında iken, Vietnam’da gece 03.00 dolayındaydı. Günün koşuşturmasından uykunun en derin yerinde, telefonum ısrarlı biçimde çaldı. Açtım, karşımda, İl Sağlık Müdürü Ahmet Sarı’ya ihbar ettiğim sahte doktor “Sen kimsin beni İl Sağlık Müdürüne şikayet etmişsin, sana soracağım. Benim oğlum Emniyette vs. vs.”

Bunun üzerine, İl Sağlık Müdürü ile aramızda geçen Whatsapp yazışmalarından bir bölümü de ileterek konuyu Sayın Karabük Valimiz Kemal Çeber’e arz ettim. Sağ olsun ilgileneceğini söyledi. Yakından ilgilendi ki, soruşturma başlatıldı. Bu arada, tanımadığım bir numara daha aradı. Kendisinin sahte doktorun oğlu olduğunu, emniyette görevli olduğunu, bana hesap soracağından bahisle, aklı sıra beni korkutmaya çalıştı. Arayan numara ile birlikte bu durumu da Karabük Valimize ilettim.

Aradan 3 aya yakın zaman geçti. Şehit anne ve babası sahte doktordan şikayetçi olmuyorlar. Bir tek, şehidin kız kardeşi, annesinin sahte doktorların eline düşmesinden üzüntülü ve annesine doktor diploması olmayan, bir sahtekar tarafından tedavi edilmesinin, iğneler vurulmasının endişesi içinde. Şimdi haftalardır, aylardır sabırla bekliyorum. Ve, son olarak bana ulaşan bilgi şehit anne ve babasının şikayetçi olmadığı için konunun kapatılacağı konusunda….

Ve, işte burada diyorum ki, bir dakika…. Pardon da bir ihbarcı olarak ben kimim. Kamu adına görev yapan bir gazeteciyim. Kime ihbar etmişim. İl Sağlık Müdürüne, ilin valisine… Peki olay doğru mu? Eksiği var fazlası yok net bir biçimde doğru… O zaman ben buradan yazıyorum ve kamuoyu adına tekrar ihbar ediyorum. Cumhuriyet Kenti Karabük’te ve Dünya Miras listesindeki Safranbolu’muzda, bir şehit annesinin “sahte doktorun” eline düşmesi ve ardından gelişen olaylar “Şehit Bülent Çelik” in aziz hatırasına saygısızlık değil midir? Bu yüzden diyorum ki, Karabük Valimiz Sayın Kemal Çeber, Karabük’ün üst düzey siyasetçileri, Karabük milletvekili adaylığına soyunan milletvekili adayları lütfen bu konuda duyarlı olun, hep birlikte olalım ve yaşlı anne baba şikayetçi değilse bile, yaşandığı kesin olan bu çirkin olay ile ilgili KAMU ADINA DAVACI OLALIM, DUYARLI OLALIM… Yoksa şehit BÜLENT ÇELİK’in ruhu hepimizin yakasında olacaktır.

NEDEN ŞİKAYETÇİ OLMUYOR:

Şehit anne ve babası neden şikayetçi olmuyor diye bir soru aklınıza gelebilir. Bizim toplumumuz, kalbi, ruhu güzel insanlardan oluşmuştur. Mazlumdur, asildir. Kendisi üzülür, sineye çeker. Ensesine vurursun, elinden ekmeğini alırsın. Böyle asil bir millettir bizim milletimiz.

Bunları şunun için yazıyorum. Benzeri bir olayı henüz gazetecilik mesleğine başlamadan yaşadım. Bir Sendika’nın Genel Merkezi’nde basın müşaviri olarak görev yaparken, babam; annemin guatr ile ilgili ameliyat olacağını, doktorun ciddi sayılabilecek bir para istediğini, bir miktarının da benin yardımcı olup olamayacağını sorduğunda, beynime kan sıçradı ve soluğu o dönemdeki SSK Genel Müdürünün yanında aldım. Durumu anlattım. Babamın 25-30 yıl SSK primini neden ödediğini sorguladım. Dönemin SSK Müdürü derhal müfettiş göndereceğini ve doktoru suçüstü yaptıracağını söylemişti. Ben de babama “Baba o doktora rüşvet verirken, SSK Müfettişleri baskın yapacaklar, suçüstü seni yakalayacaklar” dediğimde “Babamdan bir güzel azar işitmiş, ne olduğunu şaşırmıştım” Bizzat yaşadığım için şehit anne ve babasının şu an neden şikayetçi olmadıklarını, kızlarının ise durumdan neden rahatsız olduğunu en iyi anlayanlardanım.

İlerleyen yıllarda Karabük’te gerçek mesleğimiz olan gazeteciliğe başladığımızda, doktorların bu “Bıçak kesti” denilen rüşvetlerini defalarca suçüstü yapmış, konuyu dönemin en ünlü gazetecileri Uğur Dündar’lara, Ali Kırca’lara bizzat taşımış ulusal kanallarda haberler yaptırmış, kendi kanalımız BRTV’de “İŞTE RÜŞTVETİN BELGESİ” diye doktorların aldığı rüşvet dolarlarını ekranlarımıza getirmiştik. Türkiye’de bu bıçak kesti denilen rüşvetle mücadelede Anadolu’da sembol gazetecilerden biri olduğum, hiç değilse bizim yaşlardaki hemşehrilerimiz tarafından bilinir.

SAĞLIK MÜDÜRÜ DR. AHMET SARI ZİYARETİMİZE GELDİ..

BRTV’de güzel bir geleneğimiz vardır. Kritik her yazı ve haberde, kardeşim Osman,  Genel Müdürümüz Zafer Acar, Haber Müdürümüz Nazan Yılmaz, konu ile ilgisi olan bir muhabirimiz varsa o muhabirimiz detayları ile konuyu tartışırız. Bazan birbirimizi kıracak kadar seslerimizi de yükseltir ama netice de ortak bir yol buluruz. Bugün de yine aynısı oldu. Zafer Acar, “Ahmet bey bizim dostumuz, kardeşimiz. Davet edelim bir kez daha kendisini dinleyelim” dedi. Davet ettik. Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı BRTV’de ziyaretimize geldi. Konuyu tüm detayları ile görüştük ve kendisine, ihbarı gönderdiğim günü hatırlatarak “ertesi gün saat 15.00’de sahte doktorun tekrar şehit ailesine gideceğini, elinde tuhaf aletler olduğunu, iğneler vurduğu ihbarını ilettiğimde, yapılması gereken tek şey üst amirleri ile irtibata geçerek, Cumhuriyet Savcılığı ve emniyet ile işbirliği yapıp o sahte doktoru yakalamak olduğunu belirttim. Bu arada, şehidin kız kardeşi ile bir görüşme yaptık. Şehidimizin kardeşi olayı tüm detayları ile bir kez daha, İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı’ya iletti.

Karabük Cumhuriyet Savcılığı adli, Karabük Valiliği de idari yönden ciddi bir soruşturma içinde anladığımız kadarı ile… Sanıyorum İlgili Cumhuriyet Savcılığı konunun ihbarcısı olduğumuz için bu yazımız üzerine bizim ve İl Sağlık Müdürümüzün de detaylı bilgilerine başvurabilir. Bu olayın peşi asla bırakılmamalıdır. Can derdine düşmüş şehit anne ve babası, şu veya bu nedenlerle “sahte doktor”dan şikâyetçi olmayabilir, ama ortada net bir olay var ve bu olay, şehidimizin kız kardeşinin bizzat İl Sağlık Müdürüne anlatımı ile daha da netlik kazanmış durumda. Gelişmeleri BRTV olarak yakından izlemeyi sürdüreceğiz.

 

 

 

Mehmet Çetinkaya
Mehmet Çetinkayamehmet@brtv.com.tr
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunudur. Gazeteciliğe Karabük'te Batı Karadeniz Ekspres Gazetesi'nde başlamıştır. 29 Mart 1996 tarihinde BRTV ile televizyon ve radyo yayıncılığına sektörüne girdi. 18 yıla yakın karasal yayıncılığın ardından; BRTV yayınları günümüzde milli uydumuz Türksat'ın kapsama alanındaki 70 dolayında ülkeden izlenmektedir. BRTV bölgemizin Dünya ya açılan penceresi olarak bilinirken, Mehmet Çetinkaya'da çeyrek asırdan bu yana Dünyayı gezmekte ve gittiği ülkeler ile ilgili yayınladığı gezi notları ile tanınmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.