3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 16 Kasım 2002 tarihinde hükümeti kurma görevini Abdullah Gül’e verdi. 18 Kasım 2002 tarihinde kurulan Abdullah Gül Başbakanlığı’ndaki 58. Cumhuriyet Hükümeti’nde hemşehrimiz Mehmet Ali Şahin Devlet Bakanı-Başbakan Yardımcısı olarak görev almıştı. Doğrusu ben o günlerde, Sayın Şahin’in Adalet Bakanı olarak görev alacağını tahmin etmiştim. Ancak, Başbakan Abdullah Gül ve elbette AK Parti’nin doğal lideri Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Ali Şahin’e çok daha üst bir görev verdiler. Hükümetin açıklandığında, rahmetli babam ile İstanbul’dan dönüyorduk. Bolu Dağı tüneli henüz açılmamış, biz Bolu Dağı’nı tırmanıyorduk. Mehmet Ali Şahin’i cep telefonundan aradım, hayırlı olsun dileğinde bulunarak “Sayın Bakanım artık size ulaşmak biraz zor olur sanırım” dedim. “Bana eskiden nasıl ulaşabiliyorsan, daha kolay ulaşırsın Mehmet kardeşim”dedikten sonra ilave etti: “Bakanlık devir teslim törenine beklerim. Aynı akşam birlikte iftar yaparız.” dedi.
Karabüklü hemşehrimiz Mehmet Ali Şahin’in, Başbakan Yardımcılığı görevini devir teslim aldığında, daveti üzerine Karabük’ten gazeteci arkadaşlarımız Şükrü Gökkaya ve Ergün Başkaya ile beraber biz de oradaydık. Devir teslim töreninin ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile birlikte iftar yaptık. O dönemin Karabük milletvekilleri Mehmet Ceylan, Hasan Bilir ve rahmetli Ali Öğüten’de beraberdik. Mehmet Ali Şahin, kendisinin İstanbul milletvekili olmasına rağmen bir Karabüklü olarak Karabük’ün 4. Milletvekili olduğunu ve her zaman Karabük ve Karabüklülerin yanında olacağını o akşam bize verdiği özel röportajda dile getirmişti. Karabük’ün 3 milletvekili, Karabük’ten 3 gazeteci o akşam Ankara’da Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile birlikte iftar yapıp, özel demecini almakla kalmadık. Sayın Şahin bizi, eski Başbakanlık binasındaki bakan arkadaşları ile de görüştürdü. Bunlar arasında hatırlayabildiğim kadarı ile Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, gibi Bakanlar vardı. Bu bakanları da ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerinde bulunup, özel röportajlar yaptık.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra, Yerel ve Bölgesel Televizyonlar Birliği Genel Başkanı Şeyda Açıkkol, Genel Başkan Yardımcısı olarak ben ve yönetim kurulu üyeleri olarak ilk hükümetin Başbakanı Abdullah Gül’ü ziyaretimizin ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’i ziyaret ettik. Görüşmenin ardından, Sayın Şahin benim Bakanlıkta kalmamı rica etti. Baş başa bir görüşme yaptık. “Mehmet kardeşim, Kardemir’in sıkıntıları büyük. Muhalefette iken, Kardemir’in kurtarılması için soru önergeleri veriyordum. Şimdi iş başa düştü. Kardemir’i kurtarmamız lazım.” dedi. Muhalefette olduğu dönemlerde, Kardemir ile ilgili detaylı bilgileri kendilerine verdiğim ve Kardemir’i yakından takip ettiğim için Kardemir ile ilgili bir çalışma yapmak için Sayın Şahin beni görevlendirdi. Demir Çelik sektöründen uzmanlar ve sektörün öncüleri ile görüşüp, bir hafta içinde sektörün önde gelen isimleri ile burada bir toplantı yapalım önerisinde bulundu. Erdemir Genel Müdürü Şener Macun’un Karabük ile olan ilgisini anlattım. “Şener bey Eski Vakıflar Genel Müdürü ve şu anda da Erdemir Genel Müdürü Sayın Bakanım” dediğimde, “Erdemir’in de görüşleri önemli Şener beyde bize yardımcı olursa çok sevinirim” dedi. Sayın Şahin’in yanından, o dönemin Erdemir Genel Müdürü Sayın Şener Macun’u aradım. Başbakan Yardımcımız Mehmet Ali Şahin ile birlikte olduğumuzu, Kardemir’in içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtarılması için bir çalışma yapılması ricasında bulunduğunu belirttiğimde, Şener Macun “Sayın Bakanımızın emri olur, biz Karabük’teki arkadaşlar ile detaylı bir çalışma yapar, Sayın Bakanımıza arz ederiz” dedi.
Bir haftalık bir çalışmanın ardından, 2002 yılının Aralık ayında eski Başbakanlık binasında Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in makamında Erdemir Genel Müdürü Şener Macun, dönemin Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü ve rahmetli Karabük Milletvekilimiz değerli dostumuz Ali Öğüten ve ben akşam saat 18.00’den, gece 02.00’ye kadar süren uzun ve detaylı bir toplantı yaptık. Kardemir’in kurtarılması ile ilgili tüm detaylı bilgiler Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e hem yazılı olarak, hem de sözlü olarak anlatıldı. O günlerde, ‘hurdası ne kadar eder’ diye konuşulan, battı-batacak gözü ile bakılan, çalışanlarının ücretlerini ödemekte güçlük çeken, hammadde tedarikinde büyük zorluklar yaşayan, adeta uçan kuşa borcu olan Kardemir’in kurtarılması çok kolay gözükmüyordu. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, Başbakan Abdullah Gül ve AK Parti’nin doğal lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı ve ilgili bakan arkadaşları ikna etmesi ile Kardemir’in kurtarılma süreci başladı. Ben bizzat yaşadığım olayın hükümet kanadındaki yaşananları anlatıyorum. Elbette, Kardemir’in kurtarılması için o dönemim yöneticileri Karabüklü iş insanları, Ticaret ve Sanayi Odamız ile elbette Kardemir’in çok değerli mühendis ve emekçilerinin de büyük katkıları olduğunu unutmamak gerekiyor.
Bizzat yaşadığım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in Kardemir’in kurtarılması için gösterdiği kararlı duruşu da yazmakla bir kez daha geçmişe ışık tutmak istedim.
YORUMLAR