Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir açıklama yayımladı. Yapılan açıklamada Gerede Çayının durumu ile ilgili bir kez daha yetkilileri göreve çağırıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi; ”Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Ama biz biliyoruz ki doğa, bir gün değil her gün korunmalı.
Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu olarak, bu özel günde yine, yeniden, ama bu kez daha yüksek sesle bir gerçeği haykırıyoruz:
GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ.
Gerede Çayı hâlâ kirli. Gerede çayı hâlâ ölü.
Geçtiğimiz günlerde Sayın Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar, çaydaki sorunun %95 oranında çözüldüğünü, artık kimyasal atıkların arıtılmadan suya verilmediğini söyledi.
Bu açıklamalar, ne yazık ki, gerçeği yansıtmıyor. Hatta kelimelerle oynanarak gerçeklerin üzeri örtülmeye çalışılıyor.
O İŞ ÖYLE DEĞİL.
Kış boyunca yağan yağmurlar, dağlarda eriyen karlar suyun debisini artırdı, bu da geçici bir seyreltme yarattı. Yani çay, olduğundan biraz daha berrak göründü.
Ama kirlilik yok olmadı, sadece gizlendi.
Gerçek veriler, akredite laboratuvarlardan alınan analiz raporlarında açıkça duruyor. Deri OSB, Karma OSB ve jelatin fabrikalarının çıkış noktalarından alınan su örneklerinde kirlilik oranı %500’leri aşmış durumda. Bu veriler mahkemeye sunuldu. Ve her gün sosyal medyada bölge halkı, çıplak gözle gördüklerini; akan kimyasalları, simsiyah dereleri, zehirli köpükleri paylaşıyor.
KİMSE KENDİNİ KANDIRMASIN.
TEMİZ SULAR ALINIYOR, YERİNE ZEHİR DÖKÜLÜYOR
Yaylalardan, çeşmelerden, dere yataklarından, doğal göllerin havzalarından temiz su çekiliyor. Kimisi sondajla, kimisi köy muhtarlarından parayla alınarak… Sonra bu temiz suyun yerini; fabrikalardan çıkan kimyasal atıklar, bilinmeyen sıvılar, zehirli karışımlar alıyor.
YENİ DEŞARJ NOKTALARI ORTAYA ÇIKTI
Geçtiğimiz haftalarda, Deri OSB’ye ait yeni bir deşarj hattı daha bulundu. Artık neredeyse Gerede’nin dört bir yanından kimyasal akıyor.
Kontrol tamamen kaybedildi. Hangi dereye, hangi tarlaya, hangi su kaynağına ne döküleceği bile bilinmiyor.
Bu artık sadece bir çevre sorunu değil. Bu, halk sağlığını doğrudan tehdit eden bir felaket.
BU SUYUN TARİHİ VAR
Bundan yıllar önce, bu çayda çocuklar oynardı. Gençler suya girerdi. Kadınlar çamaşır yıkardı. Hayvanlar kana kana içer, bahçeler bu suyla sulanırdı.
Şimdi? Şimdi o çayda tek bir canlı yaşamıyor. Çay değil, artık bir atık kanalı akıyor.
MAHKEME UMUT VERİCİYDİ
20 Mayıs Salı günü Bolu İdare Mahkemesi’ndeki duruşmamıza, Batı Karadeniz’in dört bir yanından insanlar geldi. Omuz omuza, yürek yüreğe, adalet için bir aradaydık. Duruşma sonrası 10-14 gün içinde dava sonucunun açıklanmasını bekliyoruz.
İdare avukatı bile, duruşma sırasında “Bu sorun bizi aşıyor” demek zorunda kaldı.
Hâlâ birileri çıkıp da “sorun yok” diyorsa; bu sadece bir inkâr değil, bu doğaya İHANETTİR.
GIYABİ CENAZE NAMAZI
Duruşmadan sonra, Gerede Çayı’nın artık bir ölü su haline geldiğini simgelemek için, kurumuş dallardan yapılmış bir çelenk ve sembolik bir tabutla gıyabi cenaze namazı kıldık. Sonra da bu sessiz çığlığı, Bolu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün kapısına bıraktık.
Yetkililer hâlâ görmezden geliyor. Ama bu su artık sessiz değil. Bizler onun sesi olmaya devam edeceğiz.
BU MÜCADELE SADECE GEREDE’NİN DEĞİL
Bu dava sadece Gerede’nin davası değil; Eskipazar’ın, Çerkeş’in, Araç’ın, Karabük’ün, Yenice’nin, Ovacık’ın, Devrek’in, Gökçebey’in, Filyos’un ve tüm Batı Karadeniz’in ortak mücadelesidir.
Ve bu mücadele ya kazanılacak… ya da çocuklarımız kaybedecek.
Gerede ve Filyos çaylarımız temiz akana kadar durmayacağız. Adalet yerini bulana kadar susmayacağız. Doğa için, yaşam için, hepimiz için…”