Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İsmail Demir döneminde KARDEMİR’de neler oldu?

Dün Kardemir Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden kendi isteği ile ayrılan

Dün Kardemir Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden kendi isteği ile ayrılan Prof. Dr. İsmail Demir döneminde Kardemir geleceğe emin adımlarla ilerleyecek köklü ve vizyoner değisimler yaşadı. Bunlardan bazılarını kamuoyu ile paylaşıyor ve vesile ile Karabük’ün göz bebeği ve ülkemizin ilk ağır sanayi fabrikaları olan Kardemir’e verdiği hizmetler için Prof. Dr. İsmail Demir’e teşekkür ediyoruz.

“Türkiye sanayisinin temel taşlarından biri olan KARDEMİR A.Ş., köklü tarihini geleceğe taşıma kararlılığıyla stratejik bir dönüşüm sürecine girdi. 2023 yılı Haziran ayında Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirilen Prof. Dr. İsmail Demir’in liderliğinde geçen bu dönem, yalnızca bir yönetimsel değişim değil, kurumsal yapıdan teknolojik altyapıya, insan kaynağından üretim anlayışına kadar birçok alanda dönüşümün temellerinin atıldığı bir dönem oldu.

Demir-çelik sektörü, küresel ekonomik dalgalanmalardan en hızlı ve doğrudan etkilenen alanlardan biri olarak, yönetsel kararlılık ve stratejik öngörü gerektiren bir yapıya sahiptir. Prof. Dr. İsmail Demir’in başkanlığı devraldığı dönemde sektörde olumsuz gelişmeler arka arkaya yaşanmış ve fiyatlarda %20 nin üzerinde bir gerileme olmuştur. Buna rağmen KARDEMİR, yalnızca bu riskleri yönetmekle yetinmeyen; aynı zamanda bu belirsizlikleri doğru analiz ederek fırsatlara dönüştürmeyi amaçlayan proaktif bir yaklaşıma yöneldi. Onun vizyoner liderliğiyle şekillenen bu dönemde, şirketin önceliği; sürdürülebilirliği esas alan, inovasyona açık, çevresel sorumlulukla hareket eden ve dijital dönüşümü kurumsal kültürün bir parçası haline getiren bir üretim modeli kurmak oldu.

Demir döneminde, şirketin yıllık 3 milyon ton sıvı ham çelik üretimi hedefi, ve katma değerli ürünlere geçme mecburiyeti yönetim vizyonunun merkezine yerleştirildi. Bu hedef doğrultusunda kararlılıkla ilerlenirken, 2023 yılı itibarıyla 2,5 milyon ton ham çelik ve 2,3 milyon ton mamul üretimiyle önemli bir eşiğe ulaşıldı ve 2024 yılında dönemsel rekor üretimlere imza atıldı.  Ray, SBQ, demiryolu tekeri ve ağır profil gibi yüksek katma değerli ürünlerde yavaşlamış olan üretim satış kanalının da güçlendirilmesi ile desteklenerek artırılmaya başlandı.  Bunların yanında, artık emtia haline gelmiş olan ve yıllık üretimin beşte ikisini oluşturan ama katma değeri en düşük olan kütük üretimi alışkanlığından katma değerli ürünlere  geçilmesinin başka bir aşaması olan vasıflı çelik üretimi için çalışmaları başlattı. Aynı dönemde ihracat performansında da dikkat çekici bir yükseliş yaşandı. 2023 yılında 28 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracat geliri, 2024’te %25 artarak 35 milyon dolara ulaştı. Bu büyüme yalnızca rakamsal değil, aynı zamanda coğrafi yayılım açısından da önemliydi. Almanya, Romanya ve Polonya gibi geleneksel pazarlara; Ukrayna, Azerbaycan, Afganistan ve Cezayir gibi yeni ülkeler eklendi ve Endonezya’dan Brezilya’ya kadar geniş bir yelpazedeki ülkelerde pazarlama faaliyetleri hızlandırıldı.

Yalnızca üretimi artırmak değil, üretimin niteliğini yükseltmek de öncelikler arasında yer aldı. Göreve başladığının ilk haftalarında Savunma Sanayiinde yürütülen yüksek vasıflı çelik ihtiyacı çalışmalarının sonucunu Kardemir ve çevre şirketlerin temsilcileri ile paylaşarak olması gereken vizyonu anlatıp, yaşanması gereken dönüşüm konusunda hedef koydu. Alaşımlı Çelik çalıştaylarını başlatarak bu konunun pratiğe dökülmesini sağlayacak adımları başlattı. Ar-Ge Merkezlerinde yürütülen çalışmalar; alaşımlama, Karbofen ve PCI üretimi ,otomotiv, raylı sistemler ve makine imalatı gibi stratejik sektörlere hitap eden yenilikçi ürünler geliştirmeye odaklandı. Bu çabalar çevresel sürdürülebilirlik vizyonuyla birleşti. Karbonsuzlaştırma Çalışma Grubu’nun kurulmasıyla birlikte enerji verimliliği, emisyonların azaltılması, çevre yatırımları gibi alanlarda önemli adımlar atıldı. Bu doğrultuda Biyolojik Arıtma Tesisi Modernizasyonu, Hammadde Toz Toplama Sistemleri ve Yüksek Fırınlar’daki modernizasyon çalışmalarına özel önem verildi. Maliyetli ve yanlış başlatılmış olan Biyolojik arıtma projesinin yeni bir yaklaşımla ele alınmasının yolunu açarak şirketin büyük maliyetlere katlanmadan bu tesisi yapabilmesine imkan sağladı. Bunun yanında yine yanlış planlanmış Çelikhane curufundaki demirin geri kazanılmasını amaçlayan “konsantre tesisi”nin tamamen yanlış planlanmış olduğunu ortaya çıkarttırarak zararın büyümesini engelledi.

Üretim altyapısının güçlendirilmesi, yatırımlarla desteklendi. 2023 Eylül ayında devreye alınan 4 No’lu Pota Fırını ve SVC Sistemi, kalite ve verimliliği artıran önemli unsurlar oldu. 2024 Aralık ayında tamamlanan Sizing Block ve Kangal Şerit Kompaktör yatırımları, müşteri taleplerine daha çevik yanıt verebilen bir sistem oluşturdu. Aynı süreçte devreye giren Kömür Hazırlama Ek Konveyör Sistemi, hammadde akışını hızlandırarak üretim sürekliliğine katkı sağladı. 2025 Ağustos ayında tamamlanan Vakum Tesisi, özel çelik üretiminde yeni bir eşik oluştururken, Mikronize Kireç Tesisi de bu ivmeyi destekleyecek tamamlayıcı bir yatırım olarak öne çıktı. Üretim kapasitesini daha da güçlendirmek üzere sürdürülen Kocks Block, Yeni SDM 2 Makinesi, durdurulmuş PCI Tesisi çalışmasının yeniden başlatılması ve Tahliye Bunkerleri gibi projeler ise bu dönüşümün sürekliliğini garanti altına aldı.

Operasyondaki proseslerin verimlil şekilde planlanması, maliyetlerin düşürülmesi ve tüm sistemin izlenebilirliğinin sağlanmasının temelini teşkil eden dijitalleşme, bu dönem boyunca KARDEMİR’in kurumsal stratejisinin temel yapı taşlarından biri oldu. Kurumsal kaynak yönetim sisteminin S/4 HANA’ya taşınması, veri merkezi yatırımları ve üretim süreçlerine entegre edilen Seviye 2 ve Seviye 3 dijital sistemlerle birlikte şeffaflık, izlenebilirlik ve verimlilik en yüksek noktaya taşındı.

Yalnızca sanayi alanında değil, yasal ve bürokratik alanda da tarihî adımlar atıldı. 2023 yılında Karabük Belediyesi ile yürütülen çalışmalar sonucunda 87 yıl aradan sonra ilk kez KARDEMİR’e “İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” verildi. Aynı yıl içinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “ÇED Olumlu” kararı alınarak çevresel taahhütler resmiyet kazandı. Bu gelişmelerin ardından, şirketin 300 hektarlık alanı kapsayan üretim sahasının Özel Endüstri Bölgesi olması yönünde tıkanmış olan çalışmanın önünü açıp bürokrasideki başvurulara yeni bir yaklaşım ve takip yöntemi getirerek, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye’nin ilk “Özel Endüstri Bölgesi” ilan edilmesine öncülük etti. Bu statü, vergi muafiyetlerinden altyapı izin kolaylıklarına kadar birçok stratejik teşviki beraberinde getirdi.

KARDEMİR, millî kaynaklara dayalı hammadde stratejisiyle %75 oranında yerli cevher kullanırken yurt içinde hiçbir maden sahasına sahip değildir. Bu hususta farkındalık oluşturarak, Türkiye’nin yeraltı zenginliklerine yöneldi. MAPEG tarafından açılan ihalelerle Balıkesir, Sivas, Kütahya ve Kırıkkale’deki 11 maden sahasının işletme hakkı kazanıldı ve bu sahalarda rezerv tespit çalışmalarına başlandı böylece kendi maden sahalarının oluşturulması yönündeki ilk adımları başlattı. Ayrıca, lojistik gücünü artırmak amacıyla 200 milyon TL sermaye ile KARLİMTAŞ Liman İşletmeciliği ve Taşımacılık A.Ş. kurularak, şirketin taşıma, depolama ve sevkiyat kapasitesi kurumsal düzeyde güçlendirildi.

Bütün dünyada sınırda karbon vergisinin konuşulduğu, yeşil çelik üretiminin gündemde olduğu bu dönemde yeşil enerji konusundaki hassasiyeti gündeme taşıyarak Pirinçlikteki HES tesisinin yönetiminden başka bir sorumluluğu olmayan enerji şirketinin yeni bir vizyon kazandırarak KARDEMİR Enerji Şirketi adı altında yapılandırarak muhtelif HES, RES projelerinin takibi ve ihalelerine girilmesi yanında GES yatırımlarını da gündemine alması konusuna öncülük etti.  KARDEMİR’in 51H kapsamında GES yatırımı yapması yönündeki girişim ve çabaları başlattı bakanlığın kapasite açması imkanında bu yöndeki yatırımını yapabilmek ön arazi bağlantılarının yapılmasını sağladı.

Bağlı ortaklıklar Kardökmak ve Karçel bünyesinde başlatılmış tamamen zarar yazan bazı projeleri yeniden ele alarak daha fazla zararın önüne geçilmesini sağladı. Ana şirketin ve tüm bağlı ortaklıkların satın alma ve satış süreçlerindeki aksaklıklara sürekli vurgu yaparak alımda tasarruf satışta en iyi fiyatın oluşturulması anlayışını sürekli vurgulayarak paranın çıktığı ve girdiği noktalara azami dikkat edilmesi yönündeki hassasiyeti önemli bir mesai harcayarak sürekli gündemde tuttu.

İnsana değer veren yönetim anlayışı, Demir döneminde yalnızca bir ilke değil, somut uygulamalara yansıyan bir öncelik haline geldi. Prof. Dr. İsmail Demir’in çözüm odaklı yaklaşımı ve sosyal diyaloga verdiği önem sayesinde, çalışma hayatında huzur ve refahı önceleyen adımlar atıldı. Öncelikle  işçi alımı sürecinde uygulana gelen kura usulü yerine sınav ve mülakat sistemini getirerek alımlarda “piyango” usulü yerine hak edene öncelik verilmesini öncelikleyen bir sistemi hayata geçirdi. Özçelik-İş Sendikası ile yürütülen 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi süreci, karşılıklı anlayış ve yapıcı müzakerelerle ilerleyerek, %54,38 oranında ücret artışı ve sosyal haklarda %100’e varan iyileştirmelerle sonuçlandı  aldığı inisiyatif ile  KARDEMİR çalışanlarının sektördeki muadillerinin altında bir ücrete mahkum edilmesinin önüne geçti. Bu kazanımlar, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kurumsal bağlılık ve motivasyon açısından da önemli bir etki yarattı. Sürecin yapıcı iklimi, endüstriyel barışın kurumsal gelişime nasıl katkı sağladığını açık şekilde ortaya koydu.

Toplumsal katkı alanında da KARDEMİR, Prof. Dr. İsmail Demir’in öncülüğünde daha görünür ve sorumluluk sahibi bir yaklaşım sergiledi. Karabük halkının sosyal yaşamına değer katmak amacıyla restorasyonu tamamlanarak Karabük Belediyesi’ne devredilen Havuzlu Bahçe Sosyal Tesisleri, kente yeni bir yaşam alanı kazandırılması yanında Belediye yönetimine başka projeler ve açılımlar önererek şehir ve şirketin birbirine destek ve bağlılığına katkıda bulunmayı amaçladı. Sosyal sorumluluk anlamında özellikle şehir için makul taleplerin karşılanması konusunda son derece ve toplumu, çalışanı önceleyen bir yaklaşımın benimsenmesini sağladı. Kadın çalışanların iş–yaşam dengesini gözeten KARDEMİR Kreşi ise, kadın istihdamını desteklemenin yanı sıra kurumsal aidiyet duygusunu da güçlendiren önemli bir adım oldu.

Dönem sonunda ortaya çıkan tablo; yönetim anlayışında ileri görüşlülüğü, sosyal sorumlulukta duyarlılığı ve kurumsal yapıda derinleşmeyi ifade eden çok boyutlu bir gelişimi yansıttı. Prof. Dr. İsmail Demir’in stratejik bakış açısıyla şekillenen bu süreç, KARDEMİR’in çelikten mirasını sadece bugüne değil, geleceğe yönelik sağlam temellerin atıldığı, bir dönüşüm dönemine işaret etti. Şirketin 88 yıllık köklü tarihinde yalnızca 28 aya yayılan bu dönem, ortaya koyduğu somut kazanımların yanı sıra taşıdığı vizyonla da hatırlanacak, önemli bir dönüm noktası olarak yerini aldı.”



Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6