OSMANLICI MISINIZ CUMHURİYETÇİ Mİ?…

OSMANLICI MISINIZ CUMHURİYETÇİ Mİ?…

Böyle soru olur mu diye daha okumaya başlarken tepki göstermeyiniz.
Elbette hepimiz de Osmanlı torunları, Cumhuriyet çocuklarıyız.
O nedenle başlıktaki sorumuz size değil, Osmanlıcılığı öne çıkarmaya çalışarak cumhuriyetimizi tu kaka ilan etmeye gayret gösteren yönetici ve kişileredir.
*
Şimdi konumuza girelim artık.
*
Geçtiğimiz haftalarda Çanakkale Zaferi’nin 98. yılını kutlarken askerlerimizin günlük yemek listelerini de gördük.
Gerçekten de kahramanca savaşan askerlerimiz yarı aç yarı tok savaşmışlar ve şehit düşmüşlerdi.
Nur içinde yatsınlar.
*
İşte Çanakkale’de kahramanca savaşan Türk askerinin birkaç günlük yemek listesi:
15 Haziran Sabah: Üzüm hoşafı.
Öğlen: Yok.
Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek.
*
26 Haziran Sabah: Yok.
Öğlen: Yok.
Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek.
*
18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı.
Öğlen: Yok.
Akşam: Yarım ekmek.
*
Nasıl?…
İnsanın inanası gelmiyor değil mi?
*
Peki orada savaşan düşman ordularının yemek listeleri nasıldı acaba?
Listesi yok elimizde ama dörtdörtlük olduğunu biliyoruz.
Dahası zaman zaman bizim siperlere konserve fırlattıklarını da…
Demek ki 1915’lerde adamlarda konserve bile varmış.
Anlaştık mı?
*
Onların gemileri hiçbir engele takılmadan Çanakkale Boğazı’na kadar nasıl geldiler acaba?
Bizim gemiler neden engel olmadılar diye bir soru aklınıza geliyor mu?
Benim geliyor ama donanma diye derme çatma birkaç gemiden başka bir şeyimizin olmadığın bildiğim için üstünde durmak bile istemiyorum.
Sanırım bu konuda da anlaştık.
*
Şimdi bir sorum daha var:
Muhteşem Yüzyıl dizisini izliyor musunuz?
İzliyorsanız eğer daha fazla tarih bilgisine gerek olmadan da konumuzu inceleme şansımız var demektir.
Hadi öyleyse…
*
Kanuni Sultan Süleyman 1494 yılında doğmuş ve 1520’de tahta çıkarak 46 yıl saltanat sürdükten sonra 1566 yılımda vefat etmiştir.
*
O tarihe bir bakalım mı?
Fransa Osmanlı’dan ticari imtiyaz sağlamak ve Alman İmparatoru Şarlken’den korunmak için yalvarmaktadır.
İngiltere ciddi bir sürtüşmeye girmemeye gayret etmektedir Osmanlı ile.
Venedikliler sıkışıp kalmıştır.
İtalya bunalmış, ne yapacağını bilmez haldedir.
Barbaros Hayrettin Akdeniz’i bir Türk Gölü haline getirmiş, Andrea Doria’yı Preveze’de darmaduman emiştir.
Ordumuz Viyana önlerinde at koşturmaktadır.
Balkanları, İran’ı falan saymıyoruz…
Bu kadar yetiversin…
*
Yani 1566’da Osmanlı zirvede…
Diğer ülkeler is Osmanlı Osmanlıya göre zor durumdadır…
*
Şimdi iki zaman arasında bir tur atalım.
Kanuni’nin ölümü olan 1566’dan 1915’e 349 yıl geçmiştir.
Yani Osmanlı’da, Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de, İtalya da…
Ve diğerleri de aynı yılları yaşamışlardır.
*
Ve 1915 yılına gelinmiştir.
Onların muhteşem donanmaları yani denizaltıları ve deniz üstü gemileri vardır.
Bizim yoktur.
Onların askerleri toktur hatta konserve bile yemektedirler.
Bizimkilerin yemek listesi yazımızın başındaki gibidir..
*
Onlar 349 yılda dağları taşları aşmışlardır.
Osmanlı ise 349 yılda düz yolda şaşmıştır.
Gerçekten de Osmanlı o kadar yıl neden hep geri viteste kalmıştır?…
Ve hala daha Osmanlı türküsünü çağırır dururuz ve askerlerimizin yarı aç yarı tok savaşmasından gurur duyarız.
*
Ben de askerlerimizden gurur duyuyorum ama…
Onları yarı aç yarı tok savaştıranlardan da gurur duymak yerine hesap sormayı tercih ediyorum.
Bir de bunları hiç sorgulamadan ahkam kesmeye çalışanlaradır öfkem.
*
Ya sen?
Ya sizler?…