2000’in yılının Bahar aylarıydı, Ankara İletişim Fakültesi Öğretim görevlisi Seçil Büker, Karabük’e gelmişti. Yolu nereden düştü bilmiyorum, BRTV’de misafirimiz oldu. Güler yüzlü, zeki bir hanımefendi olduğunu o günkü gibi hafızamda hatırlıyorum. Seçil Büker hanım, rahmetli Mustafa Yanık ve ben iki saate yakın hoş bir sohbet yaptık. Seçil Büker, Safranbolu’nun sadece Türkiye’de değil dünya çapında bir marka şehir olduğunu, böyle bir marka şehre bir belgesel film festivalinin çok yakışacağını söyledi. Rahmetli Mustafa Yanık, “Gold Safran Belgesel Film Festivali” dedi. Seçil Büker hanım ve ben, Türkçe olarak “Altın Safran Belgesel Film Festivali” daha uygun olacağı yönünde görüş belirttik. Ardından, rahmetli Mustafa Yanık ile Seçil Büker hocamız BRTV’de bu konu ile ilgili bir program yaptılar.
Konuyu dönemin Karabük Valisi Nafiz Kayalı ile dönemin Safranbolu Belediye Başkanı Mehmet Ceylan ile görüştük. BRTV’de ortaya çıkan fikir kabul gördü. Ve, aynı yılın Eylül ayında “1. Altın Safran Belgesel Film Festivali” Karabük Valiliği himayelerinde yapılmaya başlandı. Son derece de, güzel sonuçlar alındı. Festivalin değerlendirme toplantısı öncesinde, dönemin Safranbolu Belediye Başkanı Mehmet Ceylan, benden şöyle bir ricada bulundu :“Altın Safran Film Festivali Safranbolu’da yapılıyor. Ben de, buranın Belediye Başkanıyım. Safranbolu halkını temsil ediyorum. Bu festivali önümüzdeki yıldan itibaren Belediye olarak bizim yapmamız daha güzel olur. Bu öneriyi, lütfen toplantıda dile getirebilir misiniz?” Gerçekten doğru bir düşünce olarak karşıladım ve “Memnuniyetle” dedim.
Toplantıda, dönemin Safranbolu Belediye Başkanı Mehmet Ceylan’ın bu önerisini dile getirdim. Vali Nafiz Kayalı “Sayın Başkan siz Belediye olarak yapabilir misiniz? Yapmak isterseniz, elbette yapın. Biz de, Valilik ve Kaymakamlık olarak destek veririz” dedi. Böylece daha sonraki yıllarda, Altın Safran Belgesel Film Festivali, Safranbolu Belediyesi tarafından yapılmaya başlandı. İlk yıllarda, belgesel filmlerin değerlendirme jürisinde bize de yer verdiler.
Şimdi nereden çıktı bu konu diye düşünenler olabilir. Geçtiğimiz hafta sonu okul ve sınıf arkadaşım, değerli dostum Gazeteci-Yazar Doğan Satmış’ı Safranbolu’da 3 gün misafir ettim. 2 gün boyunca, sevgili Doğan, son kitabı “Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın” içinde yer alan 110 kadını tek tek BRTV’den Nagehan Tokgöz’e anlattı. Bu programı birkaç bölüm halinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü haftasında BRTV ekranlarında yayınlayacağız. Bu 110 kadından biri de hem Safranbolulular, hem de Türkiye’de hiçbir zaman kıymetini bilemediğimiz, Leyla Gencer’di. Doğan Satmış, “Buraya kadar gelmişken, Kastamonu’yu hiç görmedim. Buraya ne kadar uzak?” diye sorunca, “Yarın seni Kastamonu’ya getiriyim” dedim. Orada, özellikle Kastamonu Valiliği’nin önünde Cumhuriyet Meydanı’nda en önde Şerife Bacı’nın da olduğu heykelin önünde bir hatıra fotoğrafını çektim ve “110 Kadın arasında Şerife Bacı’da olmalıydı?” dedim. Doğan Satmış, “Şerife Bacı’yı da, Halime Kaptan’ı da, Nene Hatun’u da ve birçok Milli Mücadele kahramanı kadınımızı biliyorum. Onlar Milli Mücadele’mizin kahramanları, sembolleri. Haklarında çeşitli kitaplar yazıldı. Mesela, Rıfat Ilgaz’ın “Halime Kaptan” kitabı İş Bankası yayınlarından yüz binlerce baskı yaptı. Benim kitabındaki 110 kadına ancak birer, ikişer en fazla 3-4 sayfa yer verebildim. Milli Mücadele kahramanlarımız 3-4 sayfaya sığmaz.” diye çok hoş bir yanıt verdi.
Doğan Satmış’ı Kastamonu dönüşü, Yörük Köyü’ne getirdim. “Bu ne güzel bir köy. Bayıldım” dedi. Köyde bir tur attık. Köy, meydanındaki, büstü gösterdim. “Bu hanımı tanıdın mı?” diye sordum. Ve, büstün kitabında yer alan Leyla Gencer olduğunu söyledim. Doğan Satmış, şok içinde “Peki Leyla Gencer adına Safranbolu’da her hangi bir etkinlik yapılıyor mu?” diye sordu. Utana, sıkıla “Bırak etkinliği, kimse Leyla Gencer gibi bir değerin kökenlerinin Safranbolu Yörük Köyü’nden olduğunun pek farkında bile değil” dedim. Doğan Satmış, şaşkın bir halde “Çok yazık, çok büyük bir isim Leyla Gencer ve Safranbolu Leyla Gencer’e sahip çıkabilir. Leyla Gencer adına, Safranbolu’da Dünya çapında dev bir müzik festivali yapılabilir. Bunun çeşitli ülkelerde örnekleri var.
Andre Rieu diye Dünya çapında bir kemancı kendi kasabası olan Hollanda- Maastricht’te her yıl bir müzik festivali yapılıyor. İlk yıllarda, kasabalılar karşı çıkmışlar, ama şu anda bütün kasaba, o kadar büyük gelir elde ediyor ki, o festivalin tarihini dört gözle bekliyorlar. Buna benzer birçok örnek var. Safranbolu’da Leyla Gencer gibi, dünya çapında ünlü bir sanatçı adına mutlaka bir dizi etkinlikler yapmalı. Yarın uygun olursa, bu konudaki fikrimi Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse hanıma bizzat iletmek isterim.” dedi.
Yıllar önce, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Seçil Büker hanımın Karabük’e ve BRTV’ye yapmış olduğu ziyaret sonunda, bu yıl 21. yapılacak olan ve arzu edilen kadar olmasa da Uluslararası bir nitelik kazanan, Altın Safran Belgesel Film Festivali nasıl bir fikirden, bir sohbetten doğmuşsa, şimdi de sevgili dostum, okul arkadaşım gazeteci-Yazar Doğan Satmış’ın yine bir Karabük ziyaretinden de “Safranbolu Leyla Gencer Müzik Festivali” neden doğmasın.
Siz bakmayın, “Leyla Gencer Müslüman değildi, Türk değildi, küllerini İstanbul boğasının sularına attırdı.” gibi safsatalara… Leyla Gencer, Türk kökeninden gelen Yörük Köyü kökenli Hasanzade İbrahim Çeyrekgil’in kızıdır. Safranbolu Yörük Köyü’nde bulunan büstünün hemen arkasında bulunan “Çeyrekgil” evi de Leyla Gencer’in atalarının evidir. Yani, Dünya çapında büyük ün yapmış Leyla Gencer Safranbolulu hemşehrimizdir. Böylesine önemli bir değeri sahiplenebilir, adına uluslararası bir Müzik Festivali yapabilirsek, hem ülkemize hem de Safranbolu’ya Dünyanın her yerinden birbirinden ünlü sanatçılar gelecek ve yaz aylarında Safranbolu, Yörük köyü meydan ve sokakları müzik sesleri ile yankılanacak ve bu da hem Safranbolu, hem de Türk turizmine büyük katkı sağlayacaktır. Bir sonraki, yazımızda (yarın) Leyla Gencer ile ilgili detaylı bilgileri, Gazeteci-Yazar arkadaşım Doğan Satmış’ın bu konudaki düşüncelerini, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse ile yaptığı görüşmede neler konuşulduğunu yazacağım.