Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Çetinkaya
Mehmet Çetinkaya

ANADOLU’DA GAZETECİLİK…

Anadolu’da gazetecilik zordur. Bugün, Iğdır’dan bir haber gözüme ilişti, İHA muhabiri Gaziler Günü’nde, “Valiye şemsiye var, gazilere yok” başlıklı bir haber yapıyor. Görüntülerde net olarak Valinin şemsiye altında olduğu, gazilerin ise yağmurda ıslandıkları apaçık belli olmasına rağmen, habere öfkelenen Vali gazeteciden şikayetçi olunca İHA Iğdır Muhabiri ofisinin kapısını çalan iki polis tarafından apar topar önce hastaneye ardından da Emniyete götürülüyor. İki saat ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılıyor. Ardından bu kez de Jandarma tekrar gözaltına alıyor. Karabük’te de, merkeze giden Vali gazeteci bir arkadaşımızın yazdığı doğru bir habere öfkelenmiş ve akşam saatlerinde apar topar evinden aldırarak, Emniyette nezarete attırmıştı. Bu saçmalığı Ankara’ya ileterek arkadaşımızın nezaretten kısa süre içinde çıkmasına katkıda bulunmuştuk.

İstanbul, Ankara gibi büyük illerde ulusal gazete ve televizyonların merkezlerinde gazetecilik ayrı bir zor, Anadolu’da daha da zor ve her geçen gün zor hale geliyor. Eskiden bir hoş görü vardı, basın özgürlüğü denilen bir kavram vardı ve bu kavrama Valisi, Belediye Başkanı, Kaymakamı, Rektörü vs. ilde ilçede bulunan makam sahipleri saygı duyarlardı. Ama, son zamanlarda maalesef Anadolu’nun bir çok yerinde olduğu gibi Karabük’te de zaman zaman sıkıntılı durumlar yaşanıyor.

Bazı makam sahipleri ya da iş dünyasından birtakım kişiler, basında bir haber yer alınca kıyameti koparıyorlar. İlk akıllarına gelen muhataplarını dövdürmek, korkutmak ve sindirmek oluyor. Yazılan haber ya da köşe yazısının doğruluğu, yol göstericiliği ve kamu yararı onları ilgilendirmiyor. Vuralım, kıralım, dövdürelim. Ya da, haksız olduklarını bile bile dava açmaya kalkışıyorlar, yargı yolu ile gazetecileri sindirme yoluna gidiyorlar. İkinci yol yasal olanı bizim de muhataplarımıza her zaman tavsiye ettiğimiz bir yol. Yazılarımızdan, yayınlarımızdan bir şikayetiniz mi var, yasal haklarınızı arayın.

Dün akşam üzeri Karabük gündemine önemli bir konu geldi. Gazeteci arkadaşımız Ergün Başkaya, Karabük Net Haber’de Karabük’te Demir Çelik sektörünü ilgilendiren önemli bir konuyu gündeme getirdi. Belli ki, önemli birtakım kaynaklardan edindiği bilgiler ışığında bir haber yaptı. Konunun muhatabı olan Karabük Haddeciler Derneği Başkanı ve yöneticileri de haberin yayından kaldırılması için yasal süreç başlattılar. Bu tür kritik haberlerde, haberden zarar görebileceğini düşünen taraf ya da taraflar, 5651 Sayılı kanuna göre suç unsuru olduğunu düşündükleri yayınlara karşı Sulh Ceza Hakimliği’ne yayına erişim engeli konulması talebinde bulunuyorlar. Sulh Ceza Hakimliği 24 saat içinde karar vererek yayına erişim engeli kararı alabiliyor. Bizim bu yazımızı kaleme aldığımız saatle söz konusu habere bir erişim engeli gelmemiş ve  Karabük Net Haber’de söz konusu haber duruyordu.

Bugün biz de, Karabük’teki haddehane sahipleri ve sanayicilerin habere konu olan ithal kütük demir konusu ile ilgili ilimizdeki birçok haddehane sahibi ile görüştük. Konunun muhatapları kendilerinden son derece emin konuşarak, “biz yasal olmayan bir iş yapmıyoruz. Her şeyimiz kanunlara uygun” şeklinde beyanda bulundular. Türkiye’de Demir Çelik Üreticilerinin en etkili kuruluşu olan TÜRKİYE ÇELİK ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ’nin tecrübeli isimlerinden Veysel Yayan’dan da görüş aldık. Ülkemizdeki Demir Çelik üreticilerinin sorunları, Dünyadaki Demir Çelik sektörü, ülkemizdeki durum hakkında görüşlerine başvurduk ve söz konusu haber ile ilgili de görüşlerini aldık. Deneyimli Demir Çelik uzmanı Veysel Yayan, yurt dışında bazı ülkelerde ucuz kütük demir üretildiğini ve bunun da Türkiye piyasasına girdiğini ancak çelik üreticilerini çok aşırı sıkıntıya sokacak boyutlara henüz ulaşmadığını konuyu yakından takip ettiklerini belirtti.

Karabük hepimizin bildiği gibi, 3 Nisan 1937 tarihinde Türkiye’de ilk entegre Demir Çelik Fabrikaları’nın temellerinin atıldığı ve 10 Eylül 1939 tarihinden, İskenderun ve Ereğli Demir Çelik Fabrikaları’nın yapılışına kadar Türkiye’de Demir Çelik üretiminde tekel olan bir şehirdir. Kardemir’in çevresinde, özel sektör haddehaneler ve geçmiş yıllarda onlarca, yüzlerce Demir tüccarının olduğu bir şehirdi. Son yıllarda, demir tüccarı olarak sınırlı sayıda ve işini iyi yapan birkaç deneyimli demir tüccarı ancak ayakta kalabilmiştir. 15 dolayında faal olarak çalışan ve demir üretimi yaparak yurt içi ve dışına demir çelik ürünleri satan haddehane faaliyet göstermektedir. Bir zamanlar, Demir Çelik haddehanelerinde 4-5 bin dolayında işçi çalışırken, son zamanlarda yaşanan bu sayı çok çok aşağılara inmiştir. Dünya piyasalarında Demir Çelik sektörü zaman zaman altın çağını yaşarken, bazı dönemlerde de sıkıntılı dönemlerden geçmektedir.

Karabük’teki özel demir çelik haddehanelerin sahip ve yöneticilerin tamamını uzun yıllardır tanırız. Birçoğu yakın dostumuzdur. Geçtiğimiz yıllarda, rahmetli Nazım Çapraz’ın Haddeciler Derneği Başkanı olduğu dönemlerde yaşanan bazı krizler anında çözüme kavuşturulurdu. Rahmetli Nazım Çapraz, şehrin önemli eşraflarından biriydi. Sözüne güvenilir, krizlerin çözümünde etkili rol oynardı. Bir dönem, Kardemir büyük sıkıntılara girince Karabük’teki haddecilere bir şirket kurdurarak, Kardemir’e hammadde temini ve fabrikanın çalıştırılması konusunda önemli rol oylamıştı.

Karabük gibi, herkesin birbirini iyi tanıdığı şehirlerde kurumlar ve kişiler arası diyalog her zaman büyük önem taşır. Kendilerinden başka herkesi küçük gören, küçümseyen, tepeden bakan bir takım sektör temsilcileri olduğu sürece zaman zaman bu tür sorunların yaşanması kaçınılmazdır.

Yaşanan son olay ile ilgili olarak, habere yasal açıdan bir erişim engeli gelmemiş olsa da, sektör temsilcisi halen yüksek dağları ben yarattım edalarını sürdürse de, Karabük’teki sanayici dostlarımızın haberden zarar görebilecekleri endişelerini göz önünde bulundurarak haberi yazan Gazeteci arkadaşımız Ergün Başkaya ve Karabük’teki gazeteci dostlarımız ile birlikte kendi oto kontrol sistemimiz içinde sorunun çözümüne bir formül arıyoruz.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER



Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6