ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
Anacığım yine sensiz bir Anneler Günü’nü kutluyoruz. Bu günde sana olan seslenişlerimi duyup duymadığını o kadar merak ediyorum ki anlatamam.
Sen, ben nerden seslenirsem sesleneyim beni duyarsın gibi geliyor.
Hem duyman da gerekiyor.
Yüce Allah analara yani sizlere bu kadar büyük değer verdiğine göre, evlatları seslendiğinde de onların duymalarını sağlamalıdır, değil mi?
Şimdi yine kaşlarını çatmışsındır: “ şu yobazları kızdırmaktan ne zevk alıyorsun?” diyerek.
*
Bak, bundan belki otuzdört yıl öncesi yayınlanan çok çocuksu o sevdiğin şiirimi okuyacağım. Hani ellerinden öperek okuduğum o şiirimi..
ANNE
gençliğinin en güzel çağında beni
doğurup büyüten sendin annem
beşikten bugüne dek beni
ışıklarla donatan sendin annem
beşikte en içlisinden ninniler söylerdin
büyük adam olsun diye dualar ederdin
geceleri uykunu bölüp masallar söylerdin
ilk güzellikleri hep sende buldum annem
ilk emeklediğimde sevinçle dolmuştun
ilk sözcüğümü anne diye duymuştun
korkularımda sığındığım liman olmuştun
kucağın konağım olmuştu annem
ilkokuluma elimden tutup götüren
her derdimle her zaman ilgilenen
öğretmenden önce a b c yi öğreten
ilk öğretmenim sen olmuştun annem
ilk aşkımı sana anlatmıştım utanarak
ilk acımı seninle paylaşmıştım ağlayarak
en çözülmez sorunlarımı anlayarak
ilk şarkım da sen olmuştun annem
sevginle doğdum sevginle yaşıyorum
doktorum,öğretmenim tek sevdiğim annem
ilk günkü gibi bugün de seni arıyorum
ölürken de son sözüm sen olacaksın annem
(ANA DERGİSİ Şubat 1979 İstanbul
*
Yıllar ne çabuk geçiyor be anacığım. Bizi bırakalı on yıl olmuş bile.
Bu on yıl içinde neler yaşanmadı ki…
Anacığım, artık ben de dede oldum. İki torunum var ama sen göremedin. . Erhan’ın ki Batuhan, Gökhan’ın ki ise Mustafa Göksel…
Gökhan’ın bir oğlu daha olacak birkaç güne kadar.
*
Çok istemene karşın Gökhan’ın düğününü de görememiştin.
Erhan ve Elif düğün salonuna gitmeden önce 5000 evlere gelip elini öpmüşlerdi
Bir yılı aşkın bir süredir kalkamıyordun…
Konuşamıyordun bile.
Ama o anda nasıl çırpındın, nasıl sessiz çığlıklar attın, nasıl ışıklar saçtı o sevgi dolu gözlerin anlatamam anam, anlatamam.
Az sonra düğün olacaktı ama sen olamayacaktın. Koysana kendini benim yerime be anam. Nasıl ağladığımı için için ve kimselere göstermemek için neler çektiğimi anlarsan sadece sen anlarsın anacığım.
*
Oralardaki yaşantınız nasıl anacığım? Sakın birbirinizi görmediğinizi falan söyleme e mi? Çünkü ölüm korkusundan beni kurtaran tek şey başta sen olmak üzere tüm sevdiklerimle buluşma umududur.
*
Bir de böylesi günlere kızardım “TÜKETİM TAKTİĞİ diyerek. Sen de bana kızardın: “ ne olmuş yani tüketim günüyse…
Her gün hediye alıp seni seviyorum mu diyor bu insanlar.
Hadi işine…
Yılda bir olsa da unutulmadığını görmek güzel şey” derdin.
“ Şaka şaka” diyerek sarılsam da ellerinle iterdin “istemem” falan derken gözlerin de “gel oğlum gel” derdi.
*
Nerden çıktı yine bu anma günü ya? Gözlerim dolu dolu şu anda. Saat gecenin 02.35’i… Daha yazmak var ya ,yazamıyorum.
Bu yaşta gerçekten utanıyorum ağlamaktan.
*
Anacığım , Anneler Günü’nü kutluyor ve ellerinden öpüyorum. Ağlamaktan da utanmıyorum.
Ben ağlamaya razıyım dostlar, yeter ki anam ağlamasın..
Analar ağlamasın…