Gerede Deri ve Karma Organize Sanayinin Gerede Çayı ve tüm Filyos Havzasında yarattığı kirlilik ile mücadele eden Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu tarafından suda yapılan ikinci analiz raporu paylaşıldı.
Son rapordaki veriler Mart ayındaki verilere göre daha da geriye düşerek Gerede suyunun “çok kirli su” kategorisine gerilediğini gösterdi.
Uzun süredir hukuki yollar da dahil olmak üzere çeşitli kanallarla mücadelesini sürdüren Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu tarafından son yapılan açıklamada kirlilikte gelinen bu çarpıcı duruma dikkat çekilirken, bu durumdan sadece Bolu ve Gerede’nin değil tüm Filyos Havzasının etkilendiği bir kez daha vurgulandı.
Diğer yandan Platform yaptığı açıklamada tüm bu veriler, analiz sonuçları ortadayken, yetkililerin “değerler uygun” şeklinde açıklamalar yaparak kamuoyunu yanılttığını ifade etti.
Gerede Çayı Temiz Aksın Platformunun açıklaması şu şekilde:
“Gerede Çayı’nda yıllardır süren çevre felaketi, artık gizlenemez hale gelmiştir. Akredite laboratuvarlarda yapılan analizler halkın gözünün önünde yaşanan kirliliği kâğıt üzerinde de kanıtlamaktadır.
19 Mart 2025 tarihinde yapılan ilk akredite laboratuvar analizinde ağır kirlilik açık şekilde ortaya konmuş, çözünmüş oksijen seviyesinin balıkların ve diğer canlıların yaşayamayacağı düzeye indiği, suyun III. sınıf “kirli su” kategorisine düştüğü belgelenmişti.
01 Ağustos 2025 tarihinde ikinci akredite laboratuvar analizinde de, inkâr edilemez biçimde acı gerçeği tekrar ortaya çıkmıştır:
- Toplam Kjeldahl Azotu, yasal sınırın 357 kat üzerinde (536,32 mg/L),
- Yağ ve Gres, yasal sınırın 130 kat üzerinde (39,10 mg/L),
- KOİ (Kimyasal Oksijen İhtiyacı), yasal sınırın 10 kat üzerinde (2.568 mg/L),
- Askıda Katı Madde, yasal sınırın neredeyse 2 katı üzerinde (354 mg/L),
- Sülfür, yasal sınırın 3,5 kat üzerinde (7 mg/L),
- Toplam Fosfor, yasal sınırın 5 kat üzerinde (10 mg/L),
- Ayrıca iletkenlik 800 µS/cm’ye ulaşarak suyun yoğun atık yükünü gözler önüne sermiştir.
Bu veriler, Gerede Çayı’nın “çok kirli su” sınıfına düştüğünü ve neredeyse oksijensiz kaldığını göstermektedir.
Karşılaştırmalı olarak bakıldığında:
- 19 Mart 2025’te yapılan ilk analizde kirlilik ağır seviyedeyken, 01 Ağustos 2025’te alınan ikinci örneklerde ise kirliliğin katlanarak arttığı görülmektedir.
- Yani geçen beş ayda herhangi bir iyileştirme yapılmamış, aksine arıtmasız deşarjlar nedeniyle çaydaki zehir yükü büyümüştür.
- Bu tablo; arıtma tesislerinin çalışmadığını veya işletmelerin hiçbir arıtma yapmadan atıklarını doğrudan Gerede Çayı’na bıraktığını kanıtlamaktadır.
BU TABLO; SADECE GEREDE ÇAYI’NIN DEĞİL, TÜM FİLYOS HAVZASI’NIN VE KARADENİZ’İN ÖLÜM FERMANIDIR!
Bu sonuçlara rağmen yetkililer, kamuoyunu yanıltıcı açıklamalar yaparak “değerlerin uygun” olduğunu iddia etmektedirler.
Bolu Milletvekili Sayın Yüksel Coşkunyürek, bizleri “sermaye düşmanlığı” ile suçlayarak gerçeği saptırmaya çalışmaktadır. Oysaki analiz sonuçları ortadadır. Gerede Çayı’ndaki kirlilik oranları, yasal limitlerin katbekat üzerindedir. Filyos Irmağı, Havzasında yaşayan tüm halkı zehirlemekte, çocuklarımızın geleceği karartılmaktadır. Sayın Milletvekili, halkı yanıltmak bir siyasetçinin görevi olamaz. Bu tavrınızla halkı değil, kirli üretimi sürdüren sermayeyi savunuyorsunuz ve halkın güvenini kaybediyorsunuz.
Sayın Coşkunyürek, çaydaki suyun koyu rengini açıklarken “sorun arıtmada değil, arıtılan suyun can suyu ile seyreltilmemesinde” diyerek bilimin en temel gerçeklerini alt üst eden bir yaklaşım sergiliyor, halkı yanıltan bir vekil durumuna düşüyorsunuz. Can suyu, kirliliği gizlemek için değil; suyu alınan havzalardaki canlıların yaşamını sürdürebilmesi için talep edilir. Bilim Kurulumuz bu konuyu çok önceden değerlendirmiş, hesaplamalar yapmış, kamuoyu ile paylaşmış ve canlılar için gerekli can suyu talebini ilgili kurumlara çoktan iletmiştir.
Üstelik, bırakılacak can suyunun gerçekten “can suyu” olarak kalabilmesi için, üzerine kirli endüstriyel atık suyun karıştırılamayacağını biz değil, yürürlükteki yasalar hükmetmektedir. Yasalara herkes uymak zorundadır.
Siz uzmanlık alanınızın dışındaki konularda açıklamalar yaparken bizleri “anlamıyorlar” diye itham ediyorsunuz. Oysa unutmayın ki; bu Platform, bünyesinde Bilim Kurulu oluşturacak kadar işi ciddiye alan, bilimsel verilerle konuşan bir yapıya sahiptir.
Gerede Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Ersin Kaşka ise bizleri “Gerede’ye düşmanlıkla” itham etmiştir. Oysa Gerede Çayı’nın kenarında yaşayan köylüler yıllardır bu zehri soluyor, bu sudan tarım alanlarını sulayamıyor, hayvanlarına su veremiyor. Gerçek düşmanlık, halkın sağlığını hiçe sayıp kârı öncelemektir. Eğer gerçekten Gerede’yi seviyorsanız, gelin önce bölge halkını dinleyin, köylünün çığlığını duyun. Biz doğaya saygılı üretim istiyoruz.
Bolu Valisi Sayın Abdulaziz Aydın ise “fabrikalar lazım, hedefimiz refah” diyerek kirliliği görmezden gelmektedir. Biz de soruyoruz; refah, birkaç fabrika sahibinin doğaya zarar vererek daha fazla para kazanması mıdır, yoksa halkın sağlıklı bir çevrede yaşaması mıdır? Geri dönülmez şekilde kirlenen bir doğa üzerine refah inşa edilemez. Gerçek kalkınma; doğayı yok ederek değil, sürdürülebilirlik ile mümkündür.
Bugün bilimsel raporlar elimizde. Halkın yaşadığı gerçekler ortada. Bilimsel veriler yalan söylemez!
Bizim talebimiz nettir:
- Kurallara uygun arıtma yapmadan zehir akıtan tüm OSB işletmelerinin faaliyetleri, kurallara uygun arıtma yapıncaya kadar derhal durdurulmalıdır.
- Yetersiz arıtma tesisleri yerine etkin kapasite ve uluslararası standartlarda arıtma sistemleri kurulmalıdır.
- Halkı yanlış bilgilerle aldatan, atanmış yetkililer görevden alınmalı, seçilmiş sorumlular ise istifa etmelidir.
- Biz halkın ve yaşamın yanındayız.
- Gerçek ve bilimsel doğrular ile hareket etmeye devam edeceğiz.
- Gerede Çayı temiz akana kadar mücadeleyi bırakmayacağız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”