WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

Lenfomada diş hekiminin rolü ve ağız sağlığı

Bu haber 15 Eylül 2021 - 15:37 'de eklendi ve 5.012 kez görüntülendi.

Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Bilim Doktoru Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi, 15 Eylül Dünya Lenfoma Farkındalık Günü dolayısıyla lenfomada diş hekiminin rolü ve ağız sağlığı hakkında bilgiler verdi. Çebi konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

“Lenfomalar, lenforetiküler dokunun malign (kötü huylu) neoplastik değişimi sonucu ortaya çıkan patolojilerdir. Genel söyleyiş ile lenfoma, lenf bezi kanseridir. Hastalık, çoğunlukla lenf bezlerinden ancak bununla beraber herhangi bir organdan da köken alabilen kötü huylu bir tümördür. Lenfomalar; Hodgkin lenfoma ve Nonhodgkin lenfoma olmak üzere iki alt ana tiptedir.

Genetik, bağışıklık sisteminin bozulması ve bağışıklık sistemi hastalıkları, çevresel faktörler, bağışıklık sistemini önemli ölçüde etkileyen bazı virüs ve bakteri enfeksiyonları, radyasyon, benzen ve bazı tarım ilaçları lenfomanın gelişme riskini arttıran etkenler arasında sayılabilir. Lenfomada, lenf bezelerinde şişkinlik (boyun, koltuk altı, kasık vb), 38 derece ve üzerinde ateş, kilo kaybı, gece terlemesi, ciltte kaşıntı, halsizlik, yorgunluk, düşkünlük ve tutulan organa ait herhangi bir belirti görülebilir. Lenfoma tedavi edilebilir bir hastalıktır ve erken teşhis son derece önem taşımaktadır.

Lenfomalar, diş hekimleri açısından önemlidirler. Lenfomaların başlangıç tutulumları baş ve boyun bölgesindeki lenf bezlerinde olabileceği için diş hekimleri rutin muayeneler sırasında henüz semptom vermemiş olan lenfoma bulgularını erken dönemde yakalayarak erken teşhis koyulmasına olanak sağlarlar. Diş hekiminin erken teşhisin koyulabilmesindeki en önemli kararlarından biri, lenfadenopatinin (lenf büyümesi, lenf bezi şişmesi) inflamasyona bağlı olup olmadığını tespit etmesidir. Genel olarak elle muayenede hassas lenf bezi şişkinliklerinin nedeni inflamatuar sebepler iken, ağrısız lenf bezi şişkinliklerinin sebepleri ise granülomatöz hastalıklar ve neoplazilerdir.

Ayrıca, lenfoma hastalığının seyrinde ve tedavisinde ağız içerisinde neden olabildiği değişiklikleri, oluşumları önleme ve tedavi etme görevinin diş hekimlerinin olması da lenfoma tanılı hastalar için diş hekimlerinin önemini hatırlatmaktadır. Lenfomanın en yaygın ağız içi klinik görüntüsü iyileşmeyen ancak ağrısız ülserasyonlar şeklindedir. Ağız mukozasında kötü huylu lenfomalar, özellikle dişeti, damak bölgesi ve bademcik bölgedesinde daha sık görülmektedir.

Lenfomaların tedavisinde radyoterapi ve kemoterapi uygulamaları yapılmaktadır. Kemoterapi sonrası bu tip hastaların çoğunda ağız içinde lezyonlar, ağız kuruluğu ve buna bağlı çürükler, radyoterapiye bağlı diş çürükleri, mukozitis gibi komplikasyonlar görülebilmektedir. Bu yan etkilerin ve komplikasyonların tedavisinde de diş hekimi ana rolü üstlenmektedir.

Sonuç olarak, Lenfoma erken tanısının koyulmasında diş hekimlerinin rolü oldukça büyüktür. Ayrıca lenfoma tanılı hastaların düzenli olarak diş hekimi kontrollerinde olması, ağız içerisinde oluşabilecek komplikasyonların yönetiminde ve tedavisinde, hastaların yaşam kalitelerinin artmasında ve beslenme problemi yaşamamalarında son derece önem arz etmektedir.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.