Eflani Osmanlar Köyü’nün su çilesini gündeme getiriyoruz birkaç günden bu yana. Çeyrek asırlık dedik başlıkta ama çeyrek asırdan daha uzun süreden bu yana gündemde olan büyük çile, çok büyük bir dram.
Karabük henüz il olmadan Zonguldak’ın bölge ile ilgili milletvekilleri, bu milletvekillerinden bakan olanlar (Köksal Toptan, Ömer Barutçu, Hasan Gemici ve Şinasi Altıner) Eflani’ye gelmeden önce bizim ricamız üzerine Osmanlar Köyü’nün yol kenarındaki Çalı Kahvesi mevkiinde durmuş, çay ya da ayranlarını içerken köylüler su sorununu anlatmış, hepsi de sorunun çözümü için talimatlar vermişlerdi. Bir çok Zonguldak Valisi de bunlara dahil. Daha sonra Karabük il oldu. İlk Valimiz Cemal Ayman’dan, şimdiki Valimiz Fuat Gürel’e kadar her Vali sorundan haberdar oldu. Hatta rahmetli Cemalettin Sevim valimizi, “köye su geldi” diye kandırdılar, tören yaptılar.
Kandırdılar diyoruz ve altını çizerek tekrar ediyoruz kandırdılar.
Kardeşim Osman, rahmetli Cemalettin Sevim Valimize “Sayın Valim tören yaptılar su gelmiş gibi, ama okulun üzerine tanker koydular su gelmedi” deyince, Vali Osman’a “hadi ani bir baskın yapalım gidelim” deyip, birlikte şimdilerde susuzluk çilesi başta olmak üzere çeşitli nedenle kapatılan ve çürümeye terk edilen Şehit Yaşar Semerci İlköğretim Okulu’na gittiklerinde, Vali suyu açtığında su olmadığını görmüş, okulun müdürüne neden su yok dediğinde “Efendim çatıdaki su tankı boşalmış” cevabını alınca çıldırmıştı.
Bunları şunun için yazıyoruz, aynı kandırma olayları sanki bu günlerde yine gündemde gibi geliyor bize. Daha önce defalarca, projeler yapılıp eski rakamlarla trilyonlar çarçur edilmişti. En son bu soruna TBMM eski Başkanımız, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin el atmıştı. Bir gün, Sayın Başkanımızla Karabük’ten Eflani’ye birlikte giderken, yoldan köylüleri aradım “Çalı Kahvesi’nde Mehmet Ali Şahin başkanım bir ayranınızı içecek, siz de su sorununu dile getirirsiniz” demiştim. Köylüler su çilesini anlattıklarında Sayın Şahin, “Benim elimdeki bilgi notlarında ve defterimde bu köyde su var, gözüküyor” demişti. Yani kandırılan sadece eski Karabük Valimiz rahmetli Cemalettin Sevim değil, TBMM Başkanlığı gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. numaralı makamına yükselmiş Sayın Mehmet Ali Şahin’de kandırılmıştı. Birkaç kez görevden alınan, daha sonra da mahkeme kararları ile görevine geri iade edilen dönemin ve şimdiki İl Özel İdare Genel Sekreteri’ne, Sayın Şahin aynen şöyle demişti. “Kardeşim bana neden yalan, yanlış not veriyorsunuz. Bu köyden birisi Sayın Cumhurbaşkanımıza mektup yazsa, köyümüzde su yok dese, ben de elimdeki bu notlara göre hayır Sayın Cumhurbaşkanım o köyde su var der ve yalancı duruma düşerim.” Bu sözleri söyledikten sonra ilave yaptı. “Buraya yeterinden daha fazla ödeneği bizzat ben ilgilenerek çıkartacağım, bu köyü suya kavuşturun.”
Bu olay yaşanalı en az 6 yıl oluyor. Dile kolay tam 6 yıl…. Sayın Şahin sözünde durup, 500 bin liraya yakın ödenek çıkartıyor. Bu ödenek, aradan geçen yıllar içinde hüp hüp hüp…. Hüp hüp hüp yazıyorum ki belki bir ilgilinin, yetkilinin dikkatini çeker bu ödenek nasıl hüp hüp hüp olmuş, araştırılsın, soruşturulsun diye… Hatta, daha önceki ödenekler, devletin parası nasıl çarçur edilmiş, top yekün ciddi bir araştırma ve soruşturma yapılsın.
Köyün etrafında bir çok kuyu olmasına rağmen, 100-150 hatta, yüz yıllar önce atalarımız kazma ile kuyular kazıp, köyün su sorununu çözmelerine rağmen, şimdiki teknolojik imkanlarla bu sorun neden çözümlenemiyor, araştırılsın, soruşturulsun.
YİNE BİR KANDIRMA OLABİLİR AMAN DİKKAT….!
Daha önce rahmetli eski Valimiz Cemalettin Sevim ile TBMM eski Başkanımız Mehmet Ali Şahin ‘i kandıran, basiretsiz, beceriksiz, vurdumduymaz bir takım görevliler son günlerde yine bir oyun peşinde gibi duyumlar alıyoruz. Köyün su kaynakları dururken, köyün merasındaki Mermer Ocaklarının bulunduğu sahada, yani mermer yataklarına sondaj yapıldığı, birkaç yere yapılan sondajlardan daha önce olumsuz sonuç alındığı, ancak bizim haberlerimiz üzerine, söz konusu mermer sahasındaki sondaj yapılan yerde daha önce burada yeterli su yok diyen aynı görevlilerin, bu kez köye kıt kanaatte olsa yetecek su var diye rapor tuttukları, kulağımıza geliyor. Eflani’de Kaymakam olmadığı için, bir süre Yenice Kaymakamı vekaleten baktı, son birkaç günden bu yana da Safranbolu Kaymakamımız Fatih Ürkmezer’in konu ile yakından ilgilendiğini duyuyoruz. Sayın Vali ve Kaymakamımızdan ricamız söz konusu kuyuda su olup olmadığını iyice araştırmalarıdır. Bunun mutlaka yolları vardır. Karabük’te yeterli teknik ekip yoksa, ya da bu teknik ekip alel acele “kıt kanaatte olsa, bu su köye yeter. Bahçe sulamaya ve hayvanlarına yetmez ama insanlara ucu ucuna yeter” gibi bilgiler vermiş olabilirler. Sözünü ettikleri sondaj yapılan yer, mermer ocaklarının üstüdür. Kaldı ki, sondaj yapılan yerin yapımı 1.5 yıl önce tamamlanmış, yeterli su olmadığı kanaatine varılmış ve yeni arayışlara girilmişti. Bizim haberlerimizden sonra, köye giden Karabük Özel İdare’nin su ile ilgili mühendis ve memurları bu kez de köye yetecek kadar su var şeklinde acele bir rapor vermiş olabilirler. Yani, daha önce eski Valimiz Cemalettin Sevim’i, TBMM eski Başkanımız Mehmet Ali Şahin’i kandıran beceriksizler, şimdi de Sayın Valimizi ve Sayın Safranbolu Kaymakamımızı yalan beyanlarla ve raporlarla kandırıyor olabilirler. Sayın Valimizden ricamız şudur. Lütfen yılan hikâyesine dönen bu konu ile ilgili bir soruşturma başlatın. Suçu, kastı ya da ihmali olan kim, ya da kimler varsa ortaya çıksın. Ve artık Safranbolu’ya sadece 30 km. uzaklıkta olan Eflani’nin şirin köyü Osmanlar’ın su sorunu tarihe karışsın.