WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

En zor yazı… Babamızın ardından….

Bu haber 14 Eylül 2019 - 17:05 'de eklendi ve 4.403 kez görüntülendi.

En zor yazılardan biri ebediyete uğurladığımız değerlerin ardından yazılar yazılardır. Hele hele bu kişi babanız ise çok daha zordur. Babam Hak’kın rahmetine kavuştuğu gece, sosyal medya hesabımdan şöyle bir paylaşımda bulunmuştum:

“Bu yalan dünyadan Adam gibi bir ADAM geçti. 1936 yılında Eflani Osmanlar Köyü TÜRBELİOĞLU mahallesinde doğdu. Çocukluğu köyde geçti. Ülkenin en zor günleri, yokluk günleri… ilk gençlik yıllarında bir çok Eflani köylüsü gibi İstanbul’a fırıncı çırağı olarak gitti. Doğumundan bir yıl sonra temelleri atılan Karabük Demir Çelik Fabrikalarına, rahmetli ağabeyi( Amcam) nin teşviki ile işe girdi. Bir süre montajda çalıştıktan sonra Sivil Savunma bölümüne geçti. 1980 yılında emekli oldu. İlk oğlu ben olmak üzere 4 çocuğu alınteri büyüttü. 4 çocuğundan 8 torununu gördü. Torunlarının bir kısmının çocuklarını öptü, kokladı. Adam gibi adamdı. Bu ADAM iyi ki benim babamdı. Ve, dün son yolculuğuna uğurladık.. Mekânın cennet olsun bile demiyorum canım babam biliyorum ki senin yüzüne de hep söylediğim gibi cennetliksin. Ruhun şad olsun.”

Bu bölgenin, bu ülkenin bütün babaları gibi rahmetli babam gerçekten adam gibi adamdı. Kimseyi üzmek kırmak istemez elinden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalışırdı. Çeyrek asırdır yayın hayatını sürdüren BRTV’nin kuşkusuz en iyi izleyicilerinin başında gelirdi. Her akşam çok olağanüstü bir durum olmadığı sürece 20.30 Ana haber bültenlerimizi izler, bir nev’i bizi kontrol ederdi. Özellikle son yıllarda, 20.30 haberlerini çoğu kez birlikte izlerdik. BRTV’nin çeyrek asırlık ahlaklı, dürüst, ilkeli haberleri ve yayın politikası varsa, rahmetli babamızın en iyi izleyicilerimizden biri olması çok büyük etkendir. Zaman zaman şehir merkezine geldiğinde televizyonumuza gelir, öncelikle kardeşim Osman’ın odasına oturur, hiçbir görevliye “Çay içeceğim, kahve içeceğim” demez sorarlarsa, “bir bardak çayınızı içerim” derdi. Geçtiğimiz yıl kış aylarında “bu televizyonun patronu sensin, gel benim koltuğa otur iki oğlunu yanına al da bir fotoğraf çektirelim” dediğimizde, “Bu koltuklar sizin, ben misafirim” diye tutturmuş, neredeyse zorla koltuğumuza oturtturup, rahmetlinin cenazesinden sonra yayınladığımız fotoğraf anılarda kalmıştı.

En çok hoşuna giden şey ise, 5000 Evler’de cami cemaatinin, ya da Eflani’ye gittiğinde köylülerimizin, ya da vatandaşlarımızın “Senin oğlanlar başarılı yayıncılık yapıyorlar” şeklindeki bizim için söylenen güzel sözlerdi. Bize fazla çaktırmasa da, arada “Göğsümü kabartıyorsunuz, sizin için güzel sözler söylüyorlar. Ama, şımarmadan devam edin” derdi.

Yukarıda da sosyal medya paylaşımımda belirttiğim gibi, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Yılında yani 1936’da Eflani’de dünyaya geldi. Benim tanımadığım ama, tüm akrabalarımın “melek gibi bir kadındı” dedikleri Feride büyükannemin ikinci oğlu idi. Çocukluğu bütün ülkede olduğu gibi yokluklar içinde geçti. Askerden önce, bütün köy çocukları gibi İstanbul’a fırıncı çırağı olarak gitti. Askerlik yaşına geldiğinde her Türk genci gibi dönemin şartları gereği 2 yıl askerlik yaptı. Askerlik dönüşü ağabeyinin (rahmetli Ali amcamın) öncülük etmesi ile Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nda işe girdi. Montaj bölümünde çalıştı.  Bir süre son derece ağır işlerden çalıştıktan sona, Demir Çelik Fabrikaları’nın Sivil Savunma Sekreterliği’nde bekçi oldu. Kurtuluş Mahallesi’nin de ağabeyi ile birlikte, birçok demir çelik emekçisi gibi, küçük bir arsa alıp, üzerine gece kondu yaptılar. Menderes ve Demirel’i severdi. Adalet Parti’liydi. Böyle olmasına rağmen, mahallenin gençleri rahmetliye “komünist” derlerdi.

Demir Çelik Fabrikaları’ndan 1980 yılında emekli oldu. Yani en verimli çağlarında, 44 yaşında emekliydi. Kurtuluş Mahallesi’ndeki evimiz, cepheye bakan bölümünde daha önce kiracılarımızın bulunduğu bakkalı, ben İstanbul’da üniversite eğitimi görürken kardeşim Osman’la birlikte bir süre işlettiler. Bu olay daha sonra aslında iki kardeşin hayata hazırlığı anlamını da taşıyordu. Ben gazetecilik eğitimi alırken, Osman’da çocukluk yaşlarında ticareti öğreniyordu.

60’lı yaşların başına geldiğinde, annemin yıllar sürecek hastalığı başlamış, nikah törenlerinde söylenen “iyi günde de, kötü günde de beraber olma” ilkesini, annemin hastalığında sürekli yanında ve can yoldaşı olarak göstermişti. Eşine, çocuklarına,  torunları başta olmak üzere çevresindeki herkese karşı, son derece saygılı, kibardı. İnsan babasının sonsuza kadar yanında olacağını sanıyor ve kaybedince gerçekten yokluğu büyük acı veriyor. Ben, Osman ve ailemizin diğer fertleri sadece babamızı değil, çok yakın bir arkadaşımızı, her gün arkamızdan dua eden bir manevi gücü kaybettik.

Sağlığında, Karabük’e, bölgemize ve elimizden geldiğinde ülkemiz için iyi evlatları olmaya çalıştık. Bundan sonra da ruhunun şad olması için aynı azim ve kararlılık içinde, adam gibi adam olan babamıza layık olmaya çalışacağız. Bu duygularla, rahmetli babamızın cenaze törenine bizzat katılan Karabüklüler ile yurt içi ve yurt dışından büyük acımızı paylaşan tüm akraba ve dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Ruhun şad, mekanın cennet olsun canım babamız.

Mehmet Çetinkaya
Mehmet Çetinkayamehmet@brtv.com.tr
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunudur. Gazeteciliğe Karabük'te Batı Karadeniz Ekspres Gazetesi'nde başlamıştır. 29 Mart 1996 tarihinde BRTV ile televizyon ve radyo yayıncılığına sektörüne girdi. 18 yıla yakın karasal yayıncılığın ardından; BRTV yayınları günümüzde milli uydumuz Türksat'ın kapsama alanındaki 70 dolayında ülkeden izlenmektedir. BRTV bölgemizin Dünya ya açılan penceresi olarak bilinirken, Mehmet Çetinkaya'da çeyrek asırdan bu yana Dünyayı gezmekte ve gittiği ülkeler ile ilgili yayınladığı gezi notları ile tanınmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.