WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

“TÜRKİYE’NİN YOKLUK VE YOKSULLUK RAPORU”

Bu haber 30 Ocak 2024 - 13:33 'de eklendi ve 2.016 kez görüntülendi.

Cumhuriyet Halk Partisi Karabük Milletvekili Cevdet Akay “Türkiye’nin Yokluk ve Yoksulluk Raporu”nu açıkladı. Raporda ekonomiden yoksulluğa, çocuklardan, eğitime kadar birçok konu ile ilgili veri yer aldı.

Milletvekili Akay rapor ile ilgili; “Gıda ve barınma gereksinimi yaşam piramidinin temelidir. Halkın yaşamsal kaynakları elinden alınıyor. Güç zehirlenmesine maruz kalan iktidar, halkı yavaş yavaş öldürüyor. Bağımsız olması gereken Merkez Bankası ve TÜİK’in sarayın emrinde olduğu açıktır.

Yasama, Yürütme ve Yargı makamlarını da tekeline alan saray, ülkenin nefesini kesmektedir.

Sonuç olarak, yürütülen iç politika tek adam rejimine bağlı olduğu sürece enflasyonda iyileşme beklemek hayalcilikten öteye geçmeyecektir. 85 milyonluk nüfusumuzun sadece 32 milyonu çalışıyor. Türkiye’de her bir çalışan üç kişiye bakıyor. 2024 yılında işverenin nakit yönetim zorlukları ile karşılaşacağı netleşmiştir. Dolayısıyla hane halkının yüksek işsizlik-düşük gelir kıskacında yıllara yayılacak büyük kayıp yaşayacağı da nettir.” dedi.

“YURTTAŞLARIMIZ SOSYAL YARDIMLAR PROGRAMLARINA BAĞIMLI HALE GETİRİLMİŞTİR.”

Raporda;” AKP iktidarı 3 Kasım 2002 tarihinden bu yana yoksulluğa son verecek çalışmalar yapmak yerine, yurttaşlarımızı sosyal yardımlara bağımlı hale getirmiştir. Yoksulluk her yıl önemli bir artış gösterirken, yardım alan yurttaş sayısı da bununla bağlantılı olarak artmıştır. AKP yaptığı sosyal yardımlarla yoksulluğa geçici çözüm üretmiş, bu sorunu kökten çözecek reformları hayata geçirmemiştir.

Özetle, iktidar muhtaç ve yoksul bir toplum yaratarak, biat zihniyetini politika aracı haline getirmiştir. AKP iktidarı her konuda olduğu gibi refah konusunda da Anayasal gerekliliği yerine getirmemiştir. Anayasa’nın beşinci maddesinde yer alan, “toplumun refahını sağlamak” yani refah devleti ilkesi adeta yok sayılmıştır. ” İfadelerine yer verildi.

Rapora göre”15-29 yaş arası eğitim- öğretim almayan gençlerin oranı yüzde 28,7.” olarak ifade edildi.

Raporda; ”Millî Eğitim Bakanlığı’nın Milli Eğitim İstatistiklerindeki “Düzeltilmiş Net Okullaşma Oranı” TÜİK’in yaş grubu nüfusuyla çarpıldığında, okul kaydı olanları bulmak mümkün hale geliyor. Bu sayı toplamdan çıkarıldığında ise okul kaydı olmayan çocuklara ilişkin veri elde ediliyor. Elde edilen bu veriye göre;

Erkek çocuklarının yüzde 76.2’si ve kızların yüzde 79.6’sı ancak ortaöğretimi tamamlıyor. Örgün öğretimdeki ilkokul, ortaokul ve ortaöğretimdeki her 100 çocuktan 9.1’i okulu terk etmiş.

5 yaş 219 bin, 6-9 yaş 222 bin, 10-13 yaş 236 bin ve 14-17 yaş 524 bin olmak üzere, Türkiye’de okul kaydı olmayan toplam çocuk sayısı 1 milyon 201 bin. (MEB-TÜİK)”

Çocuk İşçiler

En son 2019 yılından yayımlanan “Çocuk İşgücü Anketi” verilerine göre, 4-11 yaş arası 32 bin, 12-14 yaş arası 114 bin, 15-17 yaş arasında 574 olmak üzere; Türkiye’de 5-17 yaş grubunda ekonomik faaliyette çalışan çocuk sayısı 720 bin. TÜİK-2021)

2013 yılından bu yana, yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda bırakılan 888 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti. (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Raporu)

Yetersiz Beslenme

BM Dünya Gıda Programı’nın 2022’de “Açlık Haritası” verilerine göre, Türkiye’de 14.8 milyon kişi yeterli gıda tüketemiyor.

Raporda ayrıca Türkiye genelinde 14.8 milyon kişinin yetersiz beslendiğini, Türkiye’de 5 yaş altı çocukların yüzde 1.7’sinin akut yetersiz beslenme, yüzde 6’sının ise kronik yetersiz beslenme yaşadığını ortaya koydu.

TÜİK’in Türkiye Çocuk Araştırması’na göre;

– Her gün Peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerini tüketemeyen çocuk oranı yüzde 42.2,

– Her gün ekmek veya makarna tüketen çocuk oranı yüzde 62.4,

– Her gün Meyve tüketemeyen çocuk oranı yüzde 49,

– Her gün sebze tüketemeyen çocuk oranı yüzde 87,

– Her gün et, tavuk veya balığı tüketemeyen çocuk oranı 87.3

(Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın Yayımladığı Açlık Haritası Verileri / TÜİK)

Çocuk Yoksulluğu

Türkiye, çocuk yoksulluğu açısından OECD’ye üye 41 ülke arasında yüzde 22 oranıyla en yüksek yoksulluk oranına sahip ikinci ülke konumunda. Toplam nüfusa bakıldığında ise, Türkiye’de yoksulluk oranı yüzde 15.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yayımlanan rapora göre ekonomik yoksunluk nedeniyle korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç yani ekonomik nedenlerle ailesinin bakamadığı çocuk sayısı

2002’de 12 bin 75 iken bu sayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın Ağustos 2023’de yaptığı açıklamalarına göre 165 bine yükselmiştir.

TÜİK tarafından yayımlanan son verilere göre, Türkiye’de 9.4 milyon çocuk yoksulluk çekiyor. Yani Türkiye’deki her iki çocuktan birisi yoksul.

Suça Sürüklenen Çocuk Çocuğun Cinsel İstismarı – Çocukların Uyuşturucu Kullanımı

TÜİK’in Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistiklerine göre, çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında, 2021 yılına göre yüzde 20,5 oranında artarak 601 bin 754 oldu.

2014’te 11 bin 95 olan ‘Çocukların Cinsel İstismarı’na ilişkin suç sayısı 31 bin 885’e yükselmiş. 9 bin 308 çocuk uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak suçundan güvenlik birimine getirilmiştir.

Cezaevlerindeki Çocuk Sayısı

TÜİK’in en son yayımladığı Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri ’ne göre, suç işlediği andaki yaşı çocuk olanların sayısı 10 bin 234. Adalet Bakanlığı’nın Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri ‘ne göre, ceza infaz kurumlarına hükümlü statüsünde giriş kaydı olanlardan, ceza infaz kurumlarına girdiği tarihte 12-17 yaş grubunda olup, 18 yaşını doldurmamış hükümlülerin sayısı 1.373’tür.

Çocukların Ceza Davaları

Ceza mahkemelerinde seçilen on suç türüne göre, yıl içinde açılan dosya sayısı artış oranları incelendiğinde, 2022 yılında bir önceki yıla göre en fazla artışın sırasıyla, dolandırıcılık, çocuklara cinsel istismar ve hırsızlık suç türlerinde olduğu görülmektedir.”

Madde Bağımlılığında Çocuk

AB Üyesi ülkelerde ele geçirilen eroin miktarı 2021 yılında 9,5 tona ulaşırken, aynı yıl Türkiye’de 22,2 tonluk rekor bir miktar ele geçirilmiştir. (Avrupa Uyuşturucu Raporu 2023)

Uyuşturucu kullananların yüzde 69,6’u 15-24 yaş aralığında uyuşturucu kullanmaya başladığını söylemiştir. (Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı)”

Raporda ki diğer veriler ise şu şekilde ;

Eğitim

– 6-17 yaş arasında 570 bin 293 çocuğumuz eğitim dışında.

– Devlet okulları işletmeye dönüştü. Özellikle meslek liselerinde açılan işyerleri ile döner sermayeye para akışı, eğitim adı altında öğrencilerin işgücü ile sağlanmaya çalışıldı.

– Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yayımladığı son rapora göre, Türkiye’de orta eğitim (lise) harcamalarında 40 ülke arasında 38. sırada.

– OECD ortalamasında, ilköğretimden yükseköğretime kadar öğrenci başına eğitim kurumları harcaması, 11 bin 680 dolar. Türkiye’de yapılan harcama, 5 bin 723 dolar.

– Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) araştırma sonuçlarına Türkiye, araştırmaya dahil olduğu 2003 yılından bu yana okuma, matematik ve fen bilimleri alanlarının tümünde OECD ortalamasının altında kalmıştır.

– 15-19 yaş aralığında yüzde 69 olan okullaşma oranıyla OECD ülkeleri arasında son sıralardayız.

– Akademik özgürlükler endeksine göre, 175 ülke arasında 170. sıradayız.”

Hukuk

-Hukukun üstünlüğünün adalet, hesap verilebilirlik, eşit haklar ve herkese adalet ile ilintilidir. Dünya Adalet Projesi, 2023 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 140 ülke arasında 117’nci; Doğu Avrupa ve Asya’ yani kendi bölgesinde ise en son sırada.

– Yayımlanan raporda hesap verilebilirlik, yasaların adil bir şekilde uygulanması ve insan haklarının koruması için gereken kurumsal mekanizmaların zayıfladığına dikkat çekildi.

2- The Economist’in yaptığı bir çalışmaya göre, Türkiye Demokrasi Endeksi’nde, 174 ülke arasında 103.’üncü sırada yer alıyor.

3- Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün 2023 yılı raporuna göre Türkiye Hukukun Üstünlüğü kategorisinde,

173 ülke arasında 148; Avrupa’da 45 ülke arasında ise sondan ikinci sırada bulunuyor. Raporda Azerbaycan, Belarus, Rusya ve Türkiye demokratik olmayan ülkeler olarak sıralandı.

4- Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün raporuna göre, Türkiye’nin Yargıdaki Memnuniyet Oranı yüzde 33. Kolombiya, Brezilya, Slovak Cumhuriyeti, Şili ve Kuzey Kore ile aynı kategoride.

5- Sosyal Demokrasi Vakfı’nın “Yargı Bağımsızlığı ve Yargıya Güven” anketine göre ise, ülkemizde yargıya güvenenlerin oranı yüzde 38’e kadar gerilemiş durumda.

6- Avrupa Birliği (AB) ile Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği (OECD) ülkelerini kapsayan 41 ülke arasındaki Sosyal Adalet Endeksi sıralamasında, Türkiye 40. sırada bulunuyor.

7- Türkiye, siyasal hak ve özgürlükler bakımından 41 OECD ülkesi arasında son sırada yer almaktadır. İfade özgürlüğünde ise 149 ülke arasından 129. sırada yer almaktadır.

8- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin raporuna göre, AİHM’e en fazla başvuru yapan ülke Türkiye.

9- Avrupa Konseyi Yıllık Ceza İstatistiği verilerine göre Türkiye, Avrupa Konseyi ülkeleri arasında en çok tutuklu ve hükümlüye sahip ikinci ülke, küresel sıralamada ise altıncı sırada yer almaktadır.

10- Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içerisinde 165’inci sırada.

– Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye; Çalışmanın ilk kez yapıldığı 2002 yılında 99’uncu sırada, 2005 yılında 98’inci,

2010 yılında 138’inci

2015 yılında 149’uncu,

2020 yılında 154’üncü,

2021 yılında 153’üncü,

2022 yılında 149’uncu,

2023 yılında ise 165.’inci sıraya gerilemiştir.

8- Freedom House’un yayımladığı son rapora göre 34 puandan 32 puana gerileyen Türkiye, bu yıl da “İfade Özgürlüğü Olmayan Ülkeler” listesinde yer aldı.

– Türkiye özgürlük puanı son 10 yılda en fazla düşen ülkeler arasında beşinci sırada yer aldı.

Cezasızlık hâlâ işkence ile mücadelede en önemli engel. Faillere soruşturma açılmaması, açılan soruşturmaların kovuşturmaya dönüşmemesi, dava açılan vakalarda daha az cezayı gerektiren suçlardan iddianame düzenlenmesi, sanıklara hiç ceza verilmemesi, işkence ve bireysel suçlar kapsamında kamu görevi dışında eziyet suçu kapsamına alınarak ceza verilmesi gibi nedenlerle cezasızlık olgusu işkence yapılmasını mümkün kılmaktadır.

Resmi istatistiklerde bile işkence ve eziyet suçundaki soruşturma ve dava sayılarında ciddi artış söz konusudur. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan en son verilere göre; 2021 yılında TCK’nın 94. ve 96. maddelerdeki işkence ve eziyet suçlarından;

– 2 bin 190 kişi hakkında soruşturma açılmış,

– 953 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş,

– 866 kişiye dava açılmış, 371 kişi hakkında ise başkaca kararlar verilmiştir.

Halkın Parası Nereye Harcandı?

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan Genel Faaliyet Raporları incelendiğinde vakıf ve derneklere;

  • 2012 yılında 381 milyon lira,
  • 2013 yılında 590 milyon lira,
  • 2014 yılında 628 milyon lira,
  • 2015 yılında 874 milyon lira,
  • 2016 yılında 581 milyon lira,
  • 2017 yılında 581 milyon lira,
  • 2018 yılında 818 milyon lira,
  • 2019 yılında 841 milyon lira,
  • 2020 yılında 1 milyar 92 milyon lira,
  • 2021 yılında 866 milyon lira,
  • 2022 yılında 1 milyar 792 milyon para transferi gerçekleştirilmiştir.

Son 11 yılda iktidar, merkezi yönetim kapsamındaki kuruluşlar aracılığıyla vakıf ve derneklere toplam 9 milyar 44 milyon lira para transferi yapmıştır. Hangi vakıf ve derneklere bu paralar aktarıldı? Biz soruyoruz, iktidar en iyi yaptığı işi yapıyor, duymazlıktan gelerek kaçıyor.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.