Çelik iş sendikası genel başkanı Cengiz Gül, genel merkez yöneticileri ve şube yönetimi dün akşam Büyük Kulüpte işçilerle bir araya geldi. Seçilerek göreve başlayacak olan iş yeri temsilcileri işçilere tanıtıldı. Kardemir içerisindeki çeşitli müdürlüklerden işçinin seçtiği işyeri temsilcileri bugünden itibaren göreve başladı.
İşyeri temsilcileri ve çalıştıkları kısımlar ise şu şekilde:
Haddaneler Müdürlüğü Temsilcisi: Hidayet Büyükdoğan, İsmail Yetim
Çelikhane Müdürlüğü: Mustafa Özcan, Ramazan Cesur
Yüksek Fırın Müdürlüğü: Ali Gürcan Barlas, Ertuğrul Elieyioğlu
Kuvvet Santrali Müdürlüğü: Mustafa Karayel, Abdullah Küçüktepe
Kok Müdürlüğü: İsa Aydın
Nakliyat Müdürlüğü: Mehmet Evkuran
Merkez Bakım Müdürlüğü: Zekeriya Çimen
Birleşen Üniteler Müdürlüğü: Hakan Artan
Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül işyeri temsilcilerine yeni görevlerinde başarılar dilerken toplu sözleşme görüşmeleri hakkında da kamuoyunda konuşulan iddialara yanıt verdi ve çelik işçisinin korkmaması ve kendilerine güvenmesini söyledi. Cengiz Gül’ün konuşmasından bazı satırbaşları şöyle oldu:
“Gerçekten uzun bir süredir Karabük’te sıkıntılı ve zor bir süreci başarıyla atlatabilme başarısını gösteren Kardemir işçileri, sık sık bir araya geleceğimizi söylemiştik. Toplu sözleşme dönemini asla kapalı kapılar ardında asla sadece sendika yönetimi ile Kardemir yönetimi arasında bir tören havası içerisinde değil, gelinen tüm noktayı birlikte bu süreci tüm heyecanımızı içimize saklayarak çalışanlarımızla paylaşacağımızı söylemiştik. Bu süreç hiçbir zaman değişmeyecek. Yer yer bir on günlük aramız oluyor. Bu süreler biliniz ki tamamen bir değerlendirme. Bu süreçte toplu sözleşmede her iki tarafın birbirini algılaması süreci olarak geçiyor. İlk geldiğim günden beri bayramın arifesinde söylediğim bir cümle vardı. Birinci amacımız Karabük’te sosyal barışı, Kardemir’de kardeşliği, birlikteliği ve beraberliği sağlamak olacaktı. Bunu her geçen gün üstüne koyarak sağladığımızı düşünüyoruz.
“5 yıllık protokolü tanımıyorum”
Sanıyorum ki sendikal yaşamdaki 20 yıllık mücadelemizi değerlendiremedikler ki söylediklerimi heyecanıma bahşettiler. Buradan çok net söylüyorum ki bizim içinde bulunduğumuz tablo çok nettir. 1172 yeni arkadaşımız iş başı yapmıştır. Geri kalan arkadaşlarımızda eskiden işe başlamışlardır. Bu arkadaşlarımızla ilgili göreve geldiğimizde basından duyduğum 5 yıllık protokolden ve asgari ücretin %5’i anlamında bir süreçten bahsedildi. Doğrudur eğridir ama ilk söylediğim cümle şuydu. Böyle bir protokolü tanımayacağımızı söylemiştik. Çelik iş sendikası olarak o gün söylediğimizle aynı noktadayız. Eğer o protokol hayata geçecek olursa 1170 arkadaşımız asgari ücrete yakın ücretlerle çalışacaklardır. Ben yeni giren arkadaşlarıma soruyorum 5 yıl böyle bir ücretle çalışmayı kabul ediyor musunuz? O zaman bize düşen bir namus görevi var ki bu işçilerin söylediklerinin arkasında durmak.
“Temsilci sorunumuz yok”
Bu süreç belki yanlış anlaşılıyor olabilir. Yarın tüm seçilen temsilci arkadaşlarımızı göreve başlamak üzere göreve başlatma yazısını yazacağız. Yer yer kamuoyunda duyuyoruz. İşte temsilciler sorunu bile çözülmedi. Sevgili arkadaşlar bizim böyle bir sorunumuz yokki. Çelik iş sendikasının yapmış olduğu toplu sözleşmede temsilciler sıkıntısı yok.
“%14,5’u kabul etmemiz mümkün değil”
Toplu sözleşmenin kısa bir sürede biteceğini ve bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Otururken pankartı görünce türk milleti üretkendir dedim. Tolu sözleşme sürecinde hiçbir zaman teklifimiz revize edilir derken bu teklif son teklif anlamında söylemedik. Verilen teklifler hep değerlendirilir ve revize edilirler. Verilen teklifler son teklifler değildir. Zaten bunun adı toplu sözleşme görüşmeleridir. Bizim kırmızıçizgilerimiz çok net vardır. Bu çelik iş sendikasının genel yönetimi ve şube yönetiminin belirlediği ücret politikalarımız vardır. Şunu çok net söylüyoruz geçmişle ilgili 2 yıllık süreçte 14,5 rakamları asla ve asla bizim kabullenmeyeceğimiz, imzalamayacağımız rakamlardır. Bunları tartışmayı böle gereksiz buluyorum.
“Kardemir gibi işçi de 5.vitese atmalı”
Biz toplu sözleşme görüşmelerini nerede yapacağımızı biliriz. Bu ya Kardemir binasında yapılır ya da çelik iş binasında yapılır. Bunun dışında bir yerde yapılması mümkün değildir. Sizi bilgilendirmediğimiz,sizin kabul etmediğiniz hiçbir sözleşmeyi hiçbir güç bize imzalatamaz. Kardemir yönetimi 3 milyon tona giderken Kardemir işçisini de mutlu edecek bir toplu sözleşmeye imza atarlar. Kamuoyunun temennisi bu. Kamuoyu sözleşmenin masa dışında bitmesini istemiyor. Biz Çelik İş Sendikası olarak toplu sözleşmede Kardemir işçisinin iyi bir rakam alması için tüm niyet ve duygularımızı ortaya koyduk. Ben inanıyorum ki Kardemir yönetimi duruşumuzdan anlayışımızdan birşeyler çıkarmıştır. Kimsenin bizi koşa koşa toplu sözleşmeye imzaya götüremeyeceğini zaman içerisinde göreceklerdir. İstediklerimiz gazla değil, rakamlar konuşulabilir ama bu rakamların aşağı çekilebileceği kırmızıçizgileri vardır. Kardemir 5. Yüksek fırınla 5.vitese atmıştır. İşçininde 5.vitese atması gerekiyor. Yoksa motor arızası olur. Kardemir’in bacası tütecek derken Kardemir işçisininde bacası tütecek diyoruz. Bu toplu sözleşmede de Kardemir işçisi anasının ak sütü gibi helal olacak bir ücret almazsa biz namerdiz diyorum bu kadar net konuşuyorum. Sözlerimizi tutmak çelik iş genel başkanında yönetiminin de namus sözü olmalı.
“Asla moralinizi bozmayın”
Sakın moralinizi bozmayın. Eğer suskun kalıyorsak, eğer süreçlerde demeçler vermiyorsak bilin ki bu bizim kararlılığımızdandır. Asla kararlılığımızdan ve inandığımız davadan ödün vermemiz mümkün değil. Çok kararlıyız çok inançlıyız ve çok iddialıyız. Ben sendikacılığına yeni başlamış değilim. Ne yaptığımı, nereye gittiğimizi, hangi mücadelenin içinde olduğumuzu çok şükür çok güvendiğim yönetim kurumla aşacağıma inanıyorum. Bizim geri adım atmamız ancak ve ancak işçinin geri adım atmasıyla olur. Ben gördüm ki sizlerde bir geri adım yok o zaman bize yakışmaz geri adım hep birlikte devam edeceğiz.”dedi.