Son birkaç yıldan bu yana parlak bir dönem geçiren Türk demir çelik piyasaları son derece sıkıntılı bir döneme girdi. Bu kriz Türkiye’nin ilk demir çelik fabrikası olan Kardemir ve dolayısı ile topyekün Karabük’ü yakından ilgilendiriyor. Çin’in demir ihracına başlaması, fiyatları sürekli olarak aşağı çekmesi, dünya piyasaları ile birlikte Türkiye’ye de Çin’den demir girmesi Kardemir için ciddi bir tehlike ve tehdit oluşturuyor. Kardemir Genel Müdürü Uğur Yılmaz, geçtiğimiz Ramazan’da basın mensuplarına verdiği iftar yemeğinde Çin kaynaklı bu tehlikeye dikkat çekmişti. Aylar önce Kardemir Genel Müdürü Sayın Yılmaz’ın hissettiği bu tehlikenin şu anda tam da içindeyiz.
Bugün Kardemir Genel Müdürü Uğur Yılmaz ve Genel Müdür Yardımcısı Hakan Onur ile demir çelik piyasaları, ülke ve dünya gündemi ile ilgili son derece verimli bir görüşme yaptık. Belki çok kısa planlanan görüşmemiz oldukça uzun sürdü ve konu konuyu açtıkça, hem Sayın Genel Müdür Uğur Yılmaz’ın hem de Yardımcısı Hakan Onur’un kapımızdaki demir çelik krizi ile ilgili son derece soğuk kanlı olduklarını, ciddi tedbirler içinde olduklarını bizzat gözlemleme fırsatım oldu. Kardemir Genel Müdürü çok uzun yıllardan bu yana demir çelik sektöründe üst düzey yöneticilikler yapmış son derece deneyimli bir yönetici… Yardımcısı Hakan Onur’da son derece pratik, tam bir özel sektör yöneticisi. Bu ikilinin içinde bulunduğumuz kriz döneminde Kardemir’in başında olmaları Karabük için büyük bir şans diye düşünüyorum. Ayrıca, Karabük’ün en büyük şansı da Mehmet Ali Şahin gibi hem Karabük’e hem de Kardemir’e karşı son derece duyarlı olan çok üst düzey bir devlet adamı ve siyasetçiye sahip olmasıdır. 1990’lı yılların sonları, 2000’li yılların başlarında battı, batacak gözüyle bakılan; hatta “hurdası ne kadar eder ki” diye konuşulan Kardemir’i Ak Parti iktidarlarının başlangıç dönemlerinde Başbakan Yardımcısı iken şu anki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ikna ederek kurtaran Sayın Şahin her zaman Kardemir’in sıkıntıları ile yakından ilgileniyor. Bugün Sayın Genel Müdür ve Yardımcısı ile yaptığımız görüşmede de 2002 yılının sonlarında Sayın Şahin’in Kardemir’in kurtarılması için yaptığı olağanüstü çalışmalara bizzat tanık olmuş bir kişi olarak bazı anılarımızı anlatma fırsatı da bulduk. Öyle umuyor ve diliyoruz ki, Kardemir içinde bulunduğumuz bu kriz dönemini de büyük bir yara almadan atlatacaktır. Kardemir, Karabük’ümüzün ortak değeridir, ülkemizin de ilk ağır sanayi kuruluşudur. Tüm Karabük kamuoyu gibi, biz de BRTV olarak her zaman olduğu gibi, bu sıkıntılı süreçte de Kardemir’in yanındayız.
DEMİR TÜCCARLARININ BAŞI DERTTE…
Türkiye’de Demir Çelik sektörü Çin kaynaklı ciddi bir tehlike ile karşı karşıya iken, Karabük’te demir çelik sektörü ile ilgili bazı kuruluşların da başı maliye odaklı ciddi bir şekilde dertte.. Kimilerine göre bilerek, kimilerine göre bilmeyerek ticari anlamda ciddi bir vergi denetimi geçirdikleri belirtiliyor. Hatta bize ulaşan rakamlara göre eski rakamla 250 trilyona ulaşan, hatta aştığı söylenen vergi cezaları ile karşı karşıya kalmışlar. Bunun da Karabük demir çelik sektörünü ciddi şekilde etkileyebileceği belirtiliyor. Bu konu halk tabiri ile “iki ucu çamurlu değnek”… Demir çelik sektöründeki firmalar bilerek böyle bir ticari hata yaptılarsa, gelecekte Karabük için büyük bir itibar kaybı olacaktır. Bir yanlışlığa kurban gittilerse, bu insanlara ve ailelerine yazık olacak. Konu şu anda çok değişik boyutları ile hem kamuoyunda konuşuluyor, hem de varsa bir yanlışlık düzeltilmesi için ciddi çabalar harcanıyor. Dileriz, sayıları 50 dolayında olduğu belirtilen bu firmaların içinde bulundukları bu dertten bir an önce kurtulmalarıdır. Konu bir çözüme kavuşursa hem onlar hem de piyasalar rahat bir nefes alır. Tersi durumda hem söz konusu firmalara, hem de Karabük demir çelik piyasalarına yazık olacaktır. Bize sürekli olarak bu konuda BRTV’de haber yapmamızı isteyen çevrelere “temkinli olmak gerekir” diyerek konuyu geçiştirmeye çalışıyoruz. Çünkü, kesilen 250 trilyon dolayındaki ceza altından kalkılacak gibi değil, hatta bir çok firmayı iflasa sürükleyebilecek büyüklüktedir. Gelişmeler sanıyoruz önümüzdeki hafta Maliye Bakanlığı nezdinde ele alınacak varsa bir hata düzeltilmesi yönüne gidilecektir. Ancak, hatayı yapan bu sektördeki firmalar ise o zaman da kimsenin yapabileceği bir şey yoktur diye düşünüyoruz. Bizim dilek ve temennimiz, Karabük’lü firmalarımızın bu zorlu süreci yüzlerinin akı ile aşmaları yönündedir.
