WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

ÖZER ‘’KARABÜK 2022 EĞİTİM BÜTÇESİNİ 250 MİLYONLUK EK YATIRIMLA 550 MİLYONA ÇIKARTIYORUZ’’

Bu haber 27 Nisan 2022 - 22:39 'de eklendi ve 1.001 kez görüntülendi.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Karabük’te düzenlenen iftar programında “Beşeri sermayenin becerilerini kazanmada telafi edeceğimiz hiçbir dönem yoktur ve okul ortamları sadece eğitim öğretimin yapıldığı değil; öğrencilerimizin, gençlerimizin kişisel gelişimlerini, psiko-sosyal gelişimlerini, akran etkileşimlerini gerçekleştirdikleri bir mekândır“ dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Karabük Valiliği’nde katıldığı il değerlendirme toplantısının ardından, valilik tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yapmış olduğu açıklamalarda ise şu ifadelere yer verdi: ‘’Öncelikle Karabük’te sizlerle birlikte bulunmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek isterim. Karabük benim için hayatımda önemli yeri olan Zonguldak’tan sonra en kritik illerden bir tanesi. Karabük, Bartın bu coğrafya ömrümün önemli bir kısmını da geçirdiğim yerler. Onun için böylesine mübarek bir günde Kadir Gecesi’nde sizlerle Karabük’te bulunmaktan dolayı büyük memnuniyet duyuyorum. Hepinizin Ramazan’ı Şerif’ini kutluyorum. Bugün Kadir Gecesi hepinizin Kadir Gecesi’ni kutluyorum. İnşallah Ramazan’ı Şerif vesilesi ile bu Kadir Gecesi vesilesi ile ülkemizde bolluk, dostluk, müreffehlik artar. Çok daha güçlü bir ülke haline geliriz. Tüm dünyada barış daim olur. Çocuklar üzülmez. Çok daha güzel bir dünya çevrenin kirlenmediği, sürdürülebilir büyümenin gerçekleştiği bir dünyaya çocuklarımızı emanet edebiliriz. Çok kıymetli Karabüklüler bugün hem Ramazan-ı Şerif’in Kadir Gecesi olması münasebetiyle kritik bir gün aynı zamanda bizim eğitim sistemimiz açısından da kritik bir gün. Çünkü iki yılı aşkın bir süreden beri yüz yüze eğitimin devam ettiği dönemde maskesiz okullara girilmediği bir dönemde bugün itibariyle ilk kez öğrencilerin ve öğretmenlere maske kullanmadığı artık rahat bir şekilde Covid-19 salgınından önce nasıl gidiyorlarsa okullara gittikleri bir döneme girmiş olduk. Bugünlere kolay gelinmedi. 6 Ağustos’ta görevi devraldığım zaman devir teslim törenleri ile birlikte okulların bir buçuk yıl yüz yüze eğitime ara vermesinden sonra artık yüz yüze eğitime geçmek için vakaların sıfırlanmayacağını beklemeyeceğimizi açıkça deklare etmiştik. Sonraki aşamada okulların ilk açılması gereken son kapanması gereken yerler olduğunu altını çizerek vurguladık ve en son dedik ki “Artık Türkiye’de okulların yüz yüze eğitime kesintisiz bir şekilde devam etmesi bir eğitim meselesi olmaktan çıkmıştır, bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir.” 6 Eylül 2021 tarihinde eğitim ve öğretime başladığımız zaman toplum eski alışkanlıklarından dolayı bu kararın sürdürülebilir olmadığına inanmıştı. Hatta İstanbul’da 25 bin servisin 15 bin tanesi servise çıkmamıştı. Çünkü düşünüyorlardı ki bir hafta sonra okullar tekrar kapanacak. Tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte öyle bir sistem kurduk ki çağın Bilim Kurulunun da tavsiyelerini dikkate alarak kurallara riayet ederek Allah’a şükür yedi ay içerisinde bir gün kesintiye uğratmadan eğitimi bugünlere getirebildik. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasıyla kapalı mekânlarda artık maske kullanma zorunluluğunun kalktığını deklare etmesi aslında bizim ne kadar isabetli bir kararla bu süreci yönettiğimizin en somut örneğidir. Çünkü bizim gibi ülkeler için diğer tüm ülkeler için geçerli ama doğal zenginlikleri olmayan ülkeler için en kalıcı sermaye beşeri sermayedir. Beşeri sermayenin becerilerini kazanmada telafi edeceğimiz hiçbir dönem yoktur ve okul ortamları sadece eğitim öğretimin yapıldığı değil; öğrencilerimizin, gençlerimizin kişisel gelişimlerini, psiko-sosyal gelişimlerini, akran etkileşimlerini gerçekleştirdikleri bir mekândır. Dolayısıyla dünyanın en güçlü, en dinamik, en zirvede olan dijital platformdan da kullansanız hiçbir uzaktan eğitimin, yüz yüze eğitime sağlamış olduğu kazanımların yerine ikame edilemez. Ama bu süreci tek başımıza yönetmedik. Bakanlarımızın çok değerleri bürokratları gece gündüz demeden süreçleri yönettiler. Çünkü inandılar ki artık son noktadayız. Eğer bu dönemde yüz yüze eğitime ara verirsek çocuklarımızın, gençlerimizin kayıplarını telafi etmemiz mümkün olmayacak. Ve bu sürecin en büyük kahramanları 1,2 milyon öğretmenimiz oldu. Maskelerle ders anlattılar. Sağlık kurallarına riayet ettiler. Sağlık kurallarının okullarda uygulanmasını takip ettiler ve en önemlisi aşıda sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ortalamanın çok üzerinde aşılanma oranıyla topluma örnek teşkil ettiler. Ben tüm öğretmenlerimize canı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Öğretmenlerimiz sadece bu sürecin eğitim öğretim kısmıyla da bir arada olmadılar. Aynı zamanda tüm illerde valiliklerimizin organizasyonuyla yürütülen ve vatandaşlarımıza yardım eden vefa gruplarında da aktif yer aldılar. Yani öğretmenlerimiz gerçekten bu süreci hem salgının önlenmesinde hem sürecin aktif olarak yürütülmesinde en önemli aktörlerden bir tanesi oldular. Böylesine güçlü bir öğretmen kadrosuna sahip olmaktan milli eğitim bakanlığı olarak da gurur duyuyorum. Öğrencilerimiz okulları ne kadar özlediklerini gösterdiler. O Küçücük yavrularımız maskelerle mesafeye dikkat ederek, hijyene dikkat ederek, her gün okula maskeli bir şekilde gelerek 7 ay sabırlı bir şekilde bu süreci yürüttüler. Bu süreç bize şunu gösterdi değerli Karabüklüler… Bir toplumda olağanüstü vakalar olduğu zaman, salgınlar olduğu zaman en güvenli kurumlar eğitim kurumlarıdır, okullardır. Bakın depremler toplanma merkezleri okuldur Japonyada. İnşallah bizlerde de son zamanlar yapmış olduğumuz güçlendirme çalışmalarıyla yık yap çalışmalarıyla aynı merkeze doğru okullarımızı getireceğiz. Ümit ediyorum ki bir daha böyle vakalar yaşanmaz, sadece eğitim sistemimiz değil ülkedeki tüm sistem ekonomi endüstri, ulaştırma, turizm sektörü, tüm sektörler İnşallah böyle devasa meydan okumalarla tekrar sınavdan geçmez. Ama bu dönemde şunu gördük. Ürettiğiniz zaman varsınız. Kritik zamanlarda eğer paranız olsa bile vaktiniz olsa bile üretmediğiniz zaman o kritik ürünlere erişebilmeniz mümkün değil. Türkiye bu süreçten çok güçlü bir şekilde çıkıyor. Üretim kapasitesini arttırarak, hizmet sektöründeki kapasitesini arttırarak İnşallah bir sonraki daha sonraki gelebilecek olan her türlü sıkıntılı günlere daha dinamik bir şekilde girme fırsatına sahip olacak. Son 20 yıl içerisinde eğitimden ulaştırmaya kültürden turizme tüm alanlarda devasa yapılar oluşturduk ve vatandaşlarımızın tüm alanlarda hizmete erişimleri kolaylaştırıldı. Eğitimde de aynı devasa hizmetlerin yaşandığı bir dönemi deneyimledik. Artık eğitim sistemimiz 2000’li yıllarda 355 binler civarındaki derslik sayısından 855 bin derslikli sisteme dönüştü. Okul öncesinde 5 yaşta okullaşma oranlarının yüzde 14 olduğu bir sistemden yüzde 95 olduğu bir sisteme dönüştü. Yani eğitimin tüm kademelerinde vatandaşlarımızın çocuklarının eğitime erişimi kolaylaştırıldı. 2000’li yıllarda eğitimde 500 binler civarında öğretmen varken bugün 1.2 milyon öğretmenin olduğu bir eğitim sistemine dönüştük. İşte bu kadar kısa sürede bu kadar hızlı yatırımların yapılması güçlü bir liderliği gerektiriyor. Sayın Cumhurbaşkanımız eğitimle ilgili konularda her zaman birinci önceliği diğer konular varken eğitime verdi, bütçelerinin en büyük bütçe payını Milli Eğitim Bakanlığı’na verdi. Ben şahsım ve Milli Eğitim Bakanlığı adına kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Elbette bu yatırımlardan Karabük’te nasibini aldı. Bugün Karabük’teki il değerlendirme toplantısında gerçekten Karabük’ün gelmiş olduğu eğitim seviyesinin ne kadar iyi olduğunu görmekten memnuniyet duydum. Yaklaşık 300 milyonluk eğitim yatırımı olan Karabük ilimizde bugünkü değerlendirme toplantımızda 250 milyonluk ek bütçe vererek 2022 bütçesini 550 milyona çıkartmış bulunuyoruz. İnşallah bundan sonraki ziyaretlerimizde bu bütçeyi arttırarak Karabük’teki eğitimin seviyesini çok daha ilerlere taşırız. Karabük Üniversitesi kurulduğu günden beri gelişimini hızla tamamlayıp bölgesinde güçlü bir üniversite olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Dün Bartın Üniversitesi’ni gördük. Birbirleriyle tatlı bir rekabeti var. İki üniversitenin komşu illere olması bu bölge için büyük bir şans. Ben her iki rektörümüze de hem üniversiteleri getirdikleri noktalar anlamında hem de illerimizi bir eğitim şehrine dönüşmede oynadıkları roller anlamında şükranlarımı sunuyorum. Ben bu süreçleri başarıyla yöneten tüm yöneticilere en içten şükranlarımı sunuyorum.’’

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.