WhatsApp Hattı:
Frekans Bilgileri: TÜRKSAT 4A Frekans:12265 Polarizasyon:Vertical(Dikey) Sembol Rate 27500 FEC: 5/6
SON DAKİKA

3 Nisan 1937’den 3 Nisan 2022’ye…

Bu haber 25 Mart 2022 - 20:46 'de eklendi ve 4.172 kez görüntülendi.

3 Nisan 1937… Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkmış genç Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde gelişmiş medeniyetler seviyesine ulaşmak için önüne ciddi hedefler koydu. Bu hedeflerden biride, sanayileşmeydi. 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından kısa bir süre sonra, Türkiye’de bir Demir Çelik fabrikası kurulması gündeme geldi. 1925 yılında başlanan çalışmalar, uzun yıllar devam etti. Divriği’den çıkarılacak maden ile Zonguldak’tan çıkarılacak kömürün ana hammaddelerini oluşturacağı Demir Çelik fabrikası için, dönemin askeri şartları da göz önüne alınarak o dönemde Safranbolu ilçesine bağlı 13 haneli bir köy olan Karabük seçildi. Alt yapı çalışmaları tamamlandı ve tarihler 3 Nisan 1937’ye geldiğinde, dönemin Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri ile dönemin Başbakanı İsmet İnönü, Bakanlar, dönemin Genel Kurmay Başkanı, İngiltere’den gelen misafirler ve Ankara’dan Karabük’e gelen çok önemli bir heyetin huzurunda Türkiye’nin ilk Demir Çelik fabrikalarının temeli Karabük’te atıldı.

3 Nisan 1937’de atılan bu temel bu temel aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti’nde sanayinin temelinin atıldığı gündür. İngiltere’den gelen mühendisler, çevre köyler ve ilçelerden toplanan işçiler ve hatta çevredeki hapishanelerdeki mahkumlar ile 2.5 yıl içinde, Karabük Demir Çelik fabrikaları tamamlandı. 10 Eylül 1939 tarihine gelindiğinde ilk Türk Demiri üretildi. O tarihten bu yana, yaşadığı çok sıkıntılı dönemlere rağmen Karabük Demir Çelik fabrikalarının bacaları hiç sönmedi. 83 yıldan bu yana üretmeye devam etti.

1930’lu yıllarda 1 kg. demir üretemeyen genç Türkiye Cumhuriyeti, aradan geçen 85 yıllık süre içinde 40 milyon tonu aşan Demir-Çelik üretimi ile günümüzde Avrupa’da birinci, Dünya’da da 7. Sıradadır. 10 Eylül 1939’da Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın ilk Yüksek Fırını Fatma’dan elde edilen ilk Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Türk demirinden şimdi, Dünya’nın hemen hemen her ülkesine ihraç edilen 40 milyon tonu aşkın demir-çelik üretimine ulaşıldı.

3 NİSAN KUTLAMALARI…

Karabük Valiliği 3 Nisan kutlama programını yayınladı. Bakıyoruz çeşitli eleştiriler “Böyle saçma sapan program mı olur?” “Bu nasıl bir cılız program” vs. vs. Olur kardeşim. İnanın çok bile.. Karabük Valiliği’nin Özel Kalem Müdürü Mustafa Cücü kardeşimiz olmasa, o cılız dediğiniz program bile olmayacak. Kendisinden 3 Nisan hazırlıkları ile ilgili biraz istedim. Yaklaşık bir ay önce 3 Nisan kutlamaları ile ilgili toplantı yapılmış. Valilik koordinatörlüğündeki toplantıya Belediye, Karabük Üniversitesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Kardemir, Gençlik Spor Müdürlüğü, Milli Eğitim, Müftülük gibi kurumlardan temsilciler davet edilmiş. Alt düzeyde temsilcinin de hiçbir hazırlık yapmadan, 3 Nisan ile ilgili bir önerileri, fikirleri, zikirleri olmadığı bu toplantıda ortaya çıkmış. Basın kuruluşlarının toplantıya neden davet edilmediğini sormaya bile gerek duymuyorum. İlimizde o kadar çok basın derneği, cemiyeti, temsilciliği var ki Valilik başta olmak üzere birçok kurum hangisi ile muhatap olacağı konusunda şaşırıyor ve çareyi “en iyisi hiç biri ile muhatap olmayalım” demekte buluyor.

3 Nisan toplantısında, Karabük Müftüsü yıl içinde yapımları tamamlanan 4 yeni cami olduğunu, bu camilerin açılışlarını yapalım şeklinde bir öneri getirmiş. Programdaki cami açılışı konusu da buradan çıkmış…Sayın Valimizin kültür Bakanlığı’ndaki özel diyalogları sayesinde iki ekip ilimize gelip konser verecekmiş, programdaki ekipler bunlar… Ticaret ve Sanayi odamızın ikincisini düzenleyeceği Fenofem etkinliği ile Üniversitemizdeki sempozyum ile 3 Nisan kutlama programı oluşturulmuş…

Çok bile… İnanın çok bile.. Karabük halkının seçtiği 3 milletvekili. Karabük halkının seçtiği Belediye Başkanı, bu yıl rekor üzerine rekor karlar elde eden Kardemir Yönetimi ve Genel Müdürlüğü ve de ön önemlisi varlığını 3 Nisan 1937’de atılan temele borçlu olan Karabük halkı bu kadar duyarsız olunca, bir tek Valilik tek başına ne yapsın Allah aşkına ne yapsın…

Zaten birkaç yıl önce aslında, 3 Nisan kutlamaları tarihe karışmıştı. Biz, BRTV olarak yapığımız çağrılar ile halkımızı toplayıp, BRTV önünden Atatürk Anıtı’na kadar davul zurna eşliğinde yürüyerek gitmiş ve Karabük halkı olarak Atatürk Anıtı’na çelenk koymamış olsaydık, 3 Nisan 15 yıl önce unutulmuştu. O dönemden bu yana sürekli ite-kaka, sırf bir formalite yerine gelsin diye 3 Nisan kutlamaları yapılıyor.

Peki, 3 Nisan nasıl kutlanmalı.? Bunu, son yıllarda sürekli yazıyoruz, BRTV’de konuşuyoruz, iktidar ve muhalefetteki siyasi partilere çağrıda bulunuyoruz. 3 Nisan sadece Karabük’ün bayramı değildir. 3 Nisan Türkiye’nin Sanayi Bayramı’dır. 3 Nisan 1937 Türkiye’de Sanayi’nin temellerinin atıldığı gündür. İki satırlık bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile, “3 Nisan Türkiye’de Sanayi Günü” olarak ilan edilse, bizim her yıl 3 Nisan geldiğinde, ite-kaka programlar yapmamıza gerek kalmaz. Nasıl, Karaman ilimizde Dil Bayramı kutlanıyorsa, Nasıl 18 Mart’ta Çanakkale Zaferi kutlanıyorsa, her yıl 3 Nisan’da da Türkiye’de Sanayi Günü, Sanayi Bayramı Karabük merkezli olarak kutlanır. İşte o zaman, Karabük’e Cumhurbaşkanı da, Sanayi Bakanı da, ülkenin dört bir yanından sanayiciler de gelir. Adam gibi kutlamalar olur. 3 Nisan Sanayi Günü’nü resmi bir statüye kavuşturamazsak, her yıl ve her geçen yıl biraz daha azalarak 3 Nisan tarihi yeni nesillere unutturulur. Bu yüzden, iki gündür 3 Nisan programı cılızdı, cami açılışı vardı gibi eleştiriler, dedi kodular yerine gücümüz yetiyorsa, 3 Nisan’ı Türkiye’de Sanayi Günü ilan ettirelim. İşte, o zaman Türkiye Cumhuriyeti var oldukça, 3 Nisan’larda bir daha unutulmaz, unutturulmaz…!

 

 

Mehmet Çetinkaya
Mehmet Çetinkayamehmet@brtv.com.tr
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunudur. Gazeteciliğe Karabük'te Batı Karadeniz Ekspres Gazetesi'nde başlamıştır. 29 Mart 1996 tarihinde BRTV ile televizyon ve radyo yayıncılığına sektörüne girdi. 18 yıla yakın karasal yayıncılığın ardından; BRTV yayınları günümüzde milli uydumuz Türksat'ın kapsama alanındaki 70 dolayında ülkeden izlenmektedir. BRTV bölgemizin Dünya ya açılan penceresi olarak bilinirken, Mehmet Çetinkaya'da çeyrek asırdan bu yana Dünyayı gezmekte ve gittiği ülkeler ile ilgili yayınladığı gezi notları ile tanınmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.