Bazı dönemlerde insanların, şehirlerin, ülkelerin ders alacakları acı olaylar yaşanır. Bu acı olaylar, boyutuna göre kimi yıllar, kimi yüz yıllarca unutulmaz. Karabük’te de maalesef dün akşam, çok üzücü, dramatik bir intihar olayı yaşandı. Elbette, kutsal dinimiz hem insanın kendi canına, hem de başkasının canına kast etmeyi yasaklamış, en büyük günah saymıştır. Bu işin dini boyutu…
BRTV’de uzun yıllar Orta Saha proğramamımızda da Spor Yorumculuğu yapan, Mahir Acar ağabeyimizin intihar girişimi, ardından da tüm müdahalelere rağmen kurturılamayarak aramızdan ayrılışı ile ilgili düşüncülerimizi paylaşmak istiyoruz.
Mahir Acar, Karabük’te futbolla ilgilinen hemen herkes tarafından tanınan, Karabükspor’un yarım asır önce kurulduğu yıllarda bizzat futbol oynanış, daha sonra Kardemir’de uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli olmuş, bir dönem de 5000 Evler Kadın Doğum Hastanesi’nin müdürlüğünü yapmış, son yıllarda da BRTV’de Orta Saha proğramlarımızda, spor yorumculuğu yapan tam bir Karabükspor hayranı, sevdalası bir ağabeyimizdi. Karabükspor Süper ligde ve başarıdan başarıya koşarken, çok mutluydu, neşeliydi. Çok keyifliydi. Her başarıda çocuk gibi sevinir, mutlu olurdu.
Karabükspor’da 3 sezon önce hiç hesapta olmayan olaylar gelişti. Bir sezon önce Avrupa kupalarına katılmış, hatta Avrupa kupalarında tur atmama başarısı bile gösteren, ekonomik sıkıntısı olmadığı her zaman üzerine basa basa belirtilen Karabükspor’un bir anda 190-200 milyon (eski rakamla trilyon) borcunun olduğu açıklandı. Kulüp bir anda atom bombası yemiş gibi tarumar oldu. Bir yönetim gitti, yenisi geldi. O olmadı, bir başkası geldi derken bir anda bugün içinde bulunulan dramatik hale düştü, düşürüldü.
Kulübe başkan olması için rica edilen Ziya Ünsal’ı 60’lı yaşların başında daha bir iki ay önce ebediyete uğurladık. Ziya Ünsal’a eski rakamlarla 2 trilyona yakın vergi ve SGK borçları geldiği, bu kadar ağır borç yüküne çok üzüldüğü, bu üzüntünün var olan hastalığını tetiklediği söylendi ama kimse üzerinde durmadı.
Biz BRTV’de birkaç kez, hem rahmetli Ziya Ünsal örneğinden, hem de bu şehirde vergi dairesi sadece kulüp başkanlarına ödeme emri gönderirken, diğer bir alacaklı kurum SGK’nın ise, yönetimin hangi kademesinde bulunursa bulunsun tüm yöneticilere ödeme emirleri gönderdiğini belirtmiş, “60-70 dolayında aile bu durumdan muzdarip bir çare bulunmaladır” diye üzerine basa basa belirtmiştik. Örneğin, Öz Çelik iş Sendikası Karabük Şube Başkanı sevgili kardeşimiz Ulvi Üngören, eski rakamlarla 2 trilyona yakın borçlu, buna benzer birçok dostumuz 60, 100, 200, 500 milyon, 1 – 2 trilyon borç riski altında. Bunların bir kısmı halen ticaretle uğraşıyor, bir kısmı kamu görevinde…
İşte, Mahir Acar ağabeyimizde bunlardan biriydi. Kendisine bizim edindiğimiz bilgilere göre, tüm mal varlığını satsa, hatta ömrü boyunca kazandıklarını da bir araya getirse yetmeyecek kadar bir borç yükü ile karşı karşıya geldi. Şu an, en az 60 Karabük’lü cemiyet adamı, dostumuz gibi sürekli kafayı bu borca takıyordu. Ve, sonunda Safranbolu’da bir alış veriş merkezinden satın aldığı “tuz ruhu” nu içerek bu dünyadaki yolculuğunu tamamladı.
Mahir Acar ağabeyimiz yarın, Kardemir Karabükspor Kulubü’nün hemen bitişiğinde Çamlık Camiinde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. Rahmetli Ziya Ünsal’ın hastalığını tetikleyen, Karabükspor’da yönetici olmanın bedelini rahmetli Mahir Acar doğrudan ödemiştir. Ömür boyu çevresinde saygın, beyefendi, kimseye zararı olmayan bir kişilik sahibi olan Mahir Acar, “Ben bu derdin altından kalkamıyor ve pes ediyorum” demiştir. Yazımızın başında da belirttik, dinen ve hiçbir şekilde intiharı haklı bir gerekçe olarak göstermek gibi bir derdimiz yok, ama toplumsal olaylar da maalesef böyle örnekler görmek yaşamak mümkün.
Dün akşam BRTV canlı yayınında, bizzat Belediye Başkanımız Rafet Vergili’nin de vurguladığı gibi, “Üzerine ölü toprağı serpilmiş Karabük ve Karabüklünün” bu acı vedadan çıkaracağı çok dersler vardır. Ciddi biçimde tahlilleri yapılmalı, şehirde olup bitenler en azından şehirde kendinde söz sahibi olduğunu hisseden, vicdan sahibi herkes tarafından tahlil edilmelidir. Duyarsız kalır, vurdum-duymaz bir tavır içinde olursak, bu şehir daha nice Mahir Acar’ları kurban verir ve bizlerde arkasından bakakalırız.
Ömrünün büyük bölümünü Karabükspor sevdalası olarak geçiren, Karabükspor’un en zor dönemlerinde en küçük bir menfaati olmadan, Karabükspor yönetiminde bulunmaktan başka bir suçu olmayan Mahir Acar ağabeyimizi en az 30-35 yıldır tanıyan bir kardeşi olarak, çok üzgün olduğunu belirtmek istiyorum. Başta komşularım olan kızı ve damadı olmak üzere tüm yakınlarına, Karabük spor camiası başta olmak üzere, Karabük’ümüze başsağlığı diliyorum.
Mehmet bey, doğru ve güzel bir değerlendirme yapmışsınız. Mahir Acar abimiz hepimizin tanıdığı Karabük’ümüzün önemli değerlerinden biriydi. Maneviyatı yüksek biri olmasına rağmen onu bu arzu edilmeyen fiili işlemeye iten saiklere sebep olanlar bunun vebalini ödeyemezler! Mahir Acar nazik, kibar, beyefendi düzgün bir insandı. Futbol aşığıydı, Karabükspor şevdalısıydı. Eminim katkım olur diye de bu yönetime girmiştir. Merhumu nasıl bilirdiniz sorusuna herkesin gönül rahatlığı ile iyi biliriz diyebileceği Mahir Acar abimize Yüce Rabbimizden rahmetiyşe muamele etmesini diliyor, yakınkarına