Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun olduğumuz 1982 yılından bu yana Karabük’te gazetecilik yaparız. Zonguldak’ın ilçesi iken il olma hayallerini bir avuç gazeteci arkadaşımız ile birlikte ülke kamuoyuna biz duyurduk. Karabük kamuoyunda, bu kentin hedeflerini heyecanlarını her zaman yine bizler diri tuttuk.
Karabük’ün 1980’li, 1990’lı yıllarının çileli ama cemiyet yaşamı açısından en güzel günlerini bizler yaşadık. 2000’li yılların başından itibaren, Karabük’e gelen mega hizmetlere bizler tanık olduk. Ancak, son yıllarda üzüntü ile belirtiyorum, Karabük tamamen durgunluk dönemine girmiş “Sahipsiz Karabük” olarak nitelendirilmeye başlanmıştır. 14 Mayıs Genel seçimlerinin ardından, Karabük’te “Yeni Dönem” umudu içindeyiz. Karabük’ü TBMM’de temsil eden 3 milletvekilimizin değişmesi, Rektör değişimi, bazı bürokratik üst düzey değişiklikler ve bir iki gün içinde beklenen Vali değişikliği ile birlikte Karabük yeni bir döneme girer umudunu taşıyoruz.
Yeni dönem ile birlikte, Karabük’ün önünde mutlaka ciddi yeni hedefler olmalıdır. İlçe olduğumuz yıllarda il hedefine nasıl ulaştıysak, ardından Üniversite hayallerimizi gerçekleştirmek için Yüksek Okullar ile alt yapısını nasıl hazırladıysak, battı batacak denilen Kardemir’i Karabük halkı olarak topyekün büyük bir mücadele ile nasıl kurtardıysak artık yeni hedeflere kiletlenme zamanıdır. Her şeyden önce, yeni dönemde yeni milletvekillerimiz, yeni Valimiz, yeni Rektörümüz ile Karabük halkı asla kopuk olmamalıdır! Karabük Üniversitemiz, her Karabüklünün yıllarca hayallerini süsleyen bilim yuvamızdır. Son yıllarda, üniversitemiz ile halk arasındaki ilişkiler tamamen kopmuş, Cumhuriyet kenti Karabük’e yakışmayan bir takım basiretsiz yöneticiler bilinçli ve kasıtlı olarak üniversitemizi Karabük halkından koparmıştı. Yeni rektörümüz ile birlikte, rahmetli Burhanettin Uysal dönemindeki iyi ilişkiler mutlaka sağlanmalıdır.
Karabük’ü her anlamda büyütmek için siyasi ve idari mücadeleler verilmelidir. Büyüme denilince akla sadece ekonomik büyüme gelmemeli, çevresindeki ilçe ve beldelerden, köylerden Karabük iline geçmek isteyenlerin talepleri artık değerlendirilmelidir. Örneğin, son yıllarda turizm konusunda ciddi ataklar yapan, Dünyanın ikinci büyük kanyonu olan Valla kanyonunu bünyesinde barındıran Eflani ilçemizin hemen 20 km. yanındaki Pınarbaşı ilçemiz ve köyleri Karabük’e bağlanabilir. Pınarbaşılılar Karabük’e bağlanmak için yanıp tutuşuyor, ancak Karabüklüler olarak biz bu isteği yıllardır “Kastamonu’ya ayıp olur” düşüncesi ile duymazdan görmezden geliyoruz. Biz, bölgenin bir uydu yayın kuruluşu BRTV olarak Pınarbaşı ilçemizin Karabük’e bağlanması isteğini kamuoyunun gündemine getiriyoruz. Önümüzdeki, aylarda 19 ilçenin daha il yapılarak Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 il projesi planlandığı yönünde ciddi duyumlar alıyoruz. Bu kapsam içinde, Pınarbaşı ilçemiz başta olmak üzere çevremizdeki bazı diğer yerleşim yerlerinin Karabük’e bağlanma isteklerini artık görmezden, duymazdan gelmemeliyiz.
Biz, BRTV ailesi olarak yeni dönemden umutluyuz. Son yıllarda, bazı yöneticiler ile yaşadığımız frekans kopukluklarını 35 yıldır hiç yaşamamıştık. Çok şükür, artık bu zor dönem geride kalmak üzeredir. Bu duygularla, Karabük’te yeni dönemin ilimize, Karabüklü hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyorum.
