Kardemir’de bugün tarihi bir gün yaşandı. Günün tarihi olmasının nedeni, çeyrek asırdan bu yana devam eden yönetim şeklinin, yeni dönemde artık yerini bir başka yönetim şekline bırakmasından kaynaklanıyor. Peki bu günlere nasıl gelindi, kısaca özetlemeye çalışalım.
Tansu Çiller hükümeti döneminde açıklanan 5 Nisan Ekonomik tedbirler Paketi’nde, Kardemir’in devletin sırtına yük olduğu, “ya kapatılması, ya da özelleştirilmesi” gündeme geldi. Karabük’te uzun süren toplumsal mücadele 8 Kasım 1994’de hayatı durdurma eylemi ile zirveye ulaşmış ve dönemin hükümeti, Kardemir’in sembolik bir rakamla 1 Tl. karşılığında, çalışanlara ve yöre halkına verilmesini kararlaştırmıştı. 1995 yılında başlayan özelleştirme çalışmaları ilk yıllarında çok zorlu şartlarda devam etti. 1990’lı yılların sonları Kardemir açısından çok sıkıntılı yıllardı. Dönemin koalisyon hükümetlerinin sık sık kapısı çalındı. Kardemir’e hükümetin, devletin sahip çıkması istendi. Tansu Çiller tarafından yöre halkına verilen Kardemir’e rahmetli Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit hükümetleri döneminde nefes aldıracak dokunuşlar yapıldı. Kamu bankalarından kredi verildi. Borçları ertelendi. Hammadde temini sağlandı. 2002’lere gelindiğinde, AK Parti iktidarı dönemi başladı. Kardemir’de sıkıntılar yine büyük, borçlar zirveye ulaşmış haldeydi. Karabüklü hemşehrimiz Mehmet Ali Şahin o dönemde İstanbul Milletvekili olmasına rağmen, Karabüklü olmanın sorumluluğu ile Kardemir ile özel olarak ilgilendi. Başbakan Yardımcılığı döneminde, Kardemir’in düzlüğe çıkarılması için bizzat dönemin Başbakanları Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan ile Kardemir’in kurtarılması için görüşmeler yaptı. Bunda da başarılı oldu. 2000’li yılların ortalarından itibaren, Kardemir artık kendi ayakları üzerinde durmaya başlamış, hatta kar eden bir kuruluş haline gelmişti. Rahmetli Mutullah Yolbulan’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı en yakın yol arkadaşı Kamil Güleç’in de sektörü çok yakından bilmesi ve diğer yönetim kurulu üyelerinin de kendilerine uyum sağlaması ile Kardemir’de çok önemli işler başarıldı.
Kardemir özelleştiğinden bu yana, yaklaşık 1 milyar dolarlık çok ciddi yatırımlar yapılarak fabrikalar yapan fabrika tamamen yenilendiği gibi, kaliteli çelik alanında çok önemli mesafeler kat edildi. Kardemir şu anda Türk Savunma Sanayi, kurulacak olan Otomotiv Sanayi başta olmak üzere ülkemizin stratejik birçok tesisine kaliteli çelik üretecek kabiliyete sahiptir. Özelleştiği yıllarda yıllık 600 bin tonlarda olan üretimi, 5 kat artarak 3 milyon tonlara yaklaşmıştır.
2000’li yılların ortalarından, 2016-2017 yılına gelinceye kadar, Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah Yolbulan ve Başkan Yardımcısı Kamil Güleç’in liderliğinde Kardemir başarıdan başarıya koşmuş, ayaklarının üzerinde durduğu gibi, yeni yeni yatırımlar yapmış, hatta Karabük üniversitesine çeşitli bölümlerle ilgili binalar başta olmak üzere, şehirde çeşitli sosyal faaliyetlere de öncülük etmiştir. Mutullah Yolbulan’nın rahatsızlanması, sağlığının bozulması ile birlikte vefatından önce yönetim kavgaları başlamış. Uzun yıllar birlikte Kardemir’i yöneten aileler arasında huzursuzluk artık kamuoyuna yansımaya başlamıştır. Bu huzursuzluktan tedirgin olan Karabük kamuoyu ve Karabük’teki STK’lar, 2017 yılında yapılan genel kurul öncesinde yaşanan bu kavgaların Kardemir’e zarar vereceği kaygılarını hükümete iletmişlerdi. SPK, 2017 yılında yapılan Genel Kurula 4 Bağımsız Yönetim Kurulu üyesini belirleyerek, Kardemir’de yaşanması muhtemel büyük bir huzursuzluğa neşter vurmak istedi. Bir anlamda başarılı da oldu. SPK tarafından gönderilen 4 Bağımsız üyeden biri olan Ömer Faruk Öz, bir yıl Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. Ardından da, Mutullah Yolbulan ile birlikte Kardemir’i yöneten deneyimli Sanayici Kamil Güleç Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Her şey yolunda gidiyor derken, bir yıl önce ani bir kararla, daha önce Kamil Güleç ile birlikte hareket eden Bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri bu kez desteklerini Mustafa Yolbulan’a verdiler. Bu kez de, Mustafa Yolbulan Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Aylardan bu yana, Kardemir’deki huzursuzluk devletin çeşitli kademeleri, bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Hükümet tarafından çok yakından takip ediliyordu. Ve, dün akşam SPK bu kez 4 bağımsız üye ataması ile kalmadı. Hem 4 bağımsız üyeyi hem de A gurubundan 3, B gurubundan 1 ve D gurubundan da 1 olmak üzere 9 Yönetim Kurulu üyesini Kardemir Yönetimine bugün kü Genel kurulda, yeni yönetimin 11 kişilik listesini gönderdi. Biz listeyi dün akşam BRTV canlı yayınında açıklamıştık. BRTV internet sitemizde de, yeni yöneticilerin adları ile kimler olduğunu yazdık.
Yazımızın başlığında da belirttiğimiz gibi, Kardemir’de yeni bir döneme girildi. Şu ana kadar, rahmetli Mutullah Yolbulan ile Kamil Güleç öncülüğünde, Kardemir gerçekten büyük başarılara imza attı. Çok önemli yatırımlar yaptı. Ve, üretimini 5 kat arttırarak 3 milyon ton hedefine yaklaştı. Kardemir sadece Karabük için değil, ülkemiz için de çok önemli ve stratejik bir öneme sahip. Kardemir’in özelleştikten sonra, bu günlere gelmesinde büyük çabaları olan rahmetli Mutullah Yolbulan ile Kamil Güleç, bir döneme vurdukları damga ile Karabük tarihine çoktan geçtiler. Mutullah amcamıza Allah’tan rahmet, Kamil ağabeyimize de sağlıklı uzun ömürler diliyoruz. Ama, artık gelinen noktada yepyeni bir yönetim modeli olacak. Devlet-hükümet destekli 9 yeni yönetici ile birlikte, A gurubunu temsilen Mustafa Yolbulan, B gurubunu temsilen de Kamil Güleç yine yönetimde olacaklar ancak söz sahibi yeni Kardemir yöneticileri olacak. Elbette, Sayın Yolbulan ve Güleç’te yılların deneyimi ile yeni yönetime yardımcı olacak.
Ancak, Kardemir’de bir dönemin kapandığı artık kesin. Karabük kamuoyu artık, Kardemir Karabükspor gibi, Kardemir’in de batırılacağı kaygısını taşımayacak. Dün akşam, BRTV canlı yayınında da belirttiğim gibi, Karabükspor bir futbol oyunudur, ancak Kardemir Karabük insanının ekmek teknesidir, işidir, aşıdır. Devletimiz de, Karabüklüler tedirgin olmasın, Karabükspor’un başına gelenler, Kardemir’in başına gelmesin diye çok ciddi bir tedbir almış, büyük bir operasyon yapmış ve neşteri vurmuştur.
Yeni yönetimin, başta Kardemir olmak üzere Karabük ve ülkemizin için hayırlı olmasını diliyoruz. Şu ana kadar, Kardemir’in bu günlere gelmesinde emeği geçen tüm yöneticileri, Genel Müdürleri, üst düzey yönetici ve mühendisleri ve 1600 derece sıcak karşısında alın teri akıtan Kardemir’in vefakar emekçilerini yürekten kutluyoruz. Hiç kimsenin tedirgin olmasına gerek yoktur.3 Nisan 1937’de temeli atılan ve 10 Eylül 1939’dan bu yana aralıksız tüten Kardemir’in bacaları bundan sonra da tütmeye, Karabüklüler için iş-aş kapısı, ülkemiz için üretmeye devam edecektir.
