Önceki gün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Safranbolu’ya geldi. Bir dizi, ziyaret ve temaslarda bulunup aynı gün Ankara’ya döndü. CHP lideri, günün önemli bölümünü “Kanaat Önderleri Buluşması” adını verdiği toplantıya ayırdı. Son derece güzel, verimli bir toplantı oldu. Şimdi, bu toplantı ile ilgili akla hayale gelmez spekülasyonlar yapılıyor.
Çeşitli kesimlerden, o toplantıya katılanları küçümseyici, alay edici şekilde “Kim bunlar?” gibi orada burada yazılar yazılıp, dedi kodular yapılıyor. Davetlilerden biri de biz olduğumuz için, o toplantıya katılan tamamına yakınını tanıdığımız dostlarımız adına bir yazı kaleme almak zorunlu hale geldi.
Kim mu bunlar? Bizdik, her birimiz Karabük’te, ya da Safranbolu’da yaşayan, kimilerimiz Safranbolu’da uzun yıllar Belediye Başkanlıkları, milletvekilliği, STK Başkanlığı, esnaflık yapmış, kimimiz kendini Safranbolu’ya adamış, Safranbolu’nun tarihi-kültürül varlıklarını Dünyaya duyurmaya çabalayan, kimimiz ticaret dünyasından, kimimiz esnaf, kimimiz bir önemli bir sendikanın Genel Merkez yöneticiliğinde bulunmuş, kimimiz mühendis, kimimiz doktor,kimimiz demokrasinin mihenk taşı muhtarların temsilcisiydik, kimimiz turizmci, kimimiz gazeteci, kimimiz de halktan biriydik.
Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı 25 kişilik bir toplantı yapmak istiyor, “sizi bu toplantıda aramızda görmek istiyoruz” diye tek tek davet edildik. Her birimizin adı, soyadı ne iş yaptıklarımız hem CHP Genel Merkezi’ne hem de şehirdeki ilgili birimlere verildi. Aramızda çok şükür, sakıncalı kimse yoktu. Her birimiz bölgesini, ülkesini seven insanlardık. Oraya katılan davetliler olarak, “davete icabet nezakettendir” düşüncesi ile bu davete katıldık. Türk kültüründe de, islam kültüründe de davete icabet etmek bizim geleneğimizde vardır.
“Efendim davetliler arasında şu olmasaydı iyiydi, onun yerine bu olsa daha güzel olurdu” bununla, o toplantıya davet edilenlerin bir ilgisi yoktur. Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Safranbolu’da 25 kişi ile görüşmek istemiş, partisinin ilgilileri de 25 kişiyi davetli olarak belirlemiş. Davet edilenlerden 23’ü toplantıya katılmış, bir değerli eski Belediye Başkanı Koronavirüs karantinası nedeni ile katılamamış, bir diğeri de Yenice ilçemizden cenazesi nedeni ile gelememiş. Yani katılımda zorunlu nedenlerle gelemeyen iki kişinin dışında, yüzde yüz başarı sağlanmıştır.
Geçen ki yazımızda da belirttik, biz toplantıya katılanlarla ilgili isim bazında bilgi vermeyiz. Kendimizin davete icabet ettiğimizi de başından bu yana gizlemediğimiz gibi, yine de gizlemeyiz. 250 bin nüfuslu bir şehirde, “kanaat önderleri” adı verilen böylesine önemli bir toplantıya davet edilmek, katılmak o salonda bulunanlar olarak hepimize onur vermiştir. Ve, öyle inanıyorum ki, bir başka siyasi parti lideri, ya da onun Milletvekili, İl başkanı, Belediye Başkanı davet etse, orada bulunanlar o davete de icabet edecek olgunlukta insanlardır.
Toplantı ve CHP Genel Başkanı’nın Safranbolu’ya olan ziyaretinin yankıları, etkileri önümüzdeki zaman diliminde elbette görülecektir. Bizler o toplantıya katılanlar olarak bu konunun dışındayız. Biz, davet üzerine demokrasiye katkı verebilmek, bölgemizde, ülkemizdeki sorunlarla ilgili görüş ve düşüncelerimizi açıklamak üzere oradaydık. Son derece de faydalı bir toplantı olduğunu toplantı bitiminde Sayın Kılıçdaroğlu’da söylemiştir.
Son olarak, böylesine önemli bir toplantıda bulunmuş, CHP Genel Başkanı ile 3 saatin üzerinde bölge ve ülke gündemini değerlendirmiş birbirinden değerli 23 insana kimsenin haksızlık yapmamasını, davete icabetin Türk ve islam geleneklerinin önemli bir parçası olduğunun unutulmamasını, o toplantıda bulunanların her birinin bölgemizde mutlaka emekleri olduğunun unutulmamasını hatırlatmayı görev sayıyorum. Elbette, böylesine önemli bir toplantının yankıları olacaktır. Sosyal medyada, basında çeşitli yönleri ile eleştirileri de yapılacaktır. Ancak, eleştiri yapıyorum derken, toplantıya katılanların bazılarının adını vererek, “falan partidendi” orada ne işi vardı gibi, yaklaşımlarda bulunmak, aklı sıra bir yerlere iş vermek, en hafif tabir ile haddini aşmaktır, ahlaksızlıktır, kahpeliktir. Cumhuriyet Halk Partisi içindeki tartışmalar, parti içi konulardır onlar toplantıya davet edilenler olarak bizim konumuzun dışındadır.
