Bütün Dünya gibi ülkemiz de Korona virüs Kovid-19 olarak adlandırılan bir virüs ile mücadele ediyor. Bir yılı aşkın zamandır bu amansız mücadele sürüyor. Pandeminin başladığı ilk ayları hatırlayın. İtalya, İngitere, Almanya gibi birçok ülkede, çok büyük sıkıntılar yaşanmış, adeta kitlesel ölümler meydana gelmişti. Türkiye’de alınan ciddi tedbirler sayesinde, ilk aylar çok büyük sıkıntılar yaşanmadı. Son birkaç aydır yaşanan sıkıntılara rağmen, Türk sağlık sisteminin bir çok yönü ile iyi olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz hafta, başımdan geçen bir olay ve ardından yaptığım bazı araştırmaları kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
Olay şu… Gecenin yarısı, saat 01.00 sıraları kendi kanalımız BRTV’yi izlerken birden ekran karardı, televizyondaki teknik servisimizdeki arkadaşları aradım. “Elektrikler kesildi, jeneratörümüz şimdi devreye girer abi” dediler. Biz yayınlarımıza jeneratör ile devam ettik. Aradan, 3 saat geçti, sahur vakti televizyonu arayıp elektriklerin gelip gelmediğini sordum. “Gelmedi abi” dedi çocuklar… Bir tuhaflık olduğunu düşündüm, Enerjisa’nın Karabük’teki yetkili müdürüne önce mesaj olarak yazdım, ardından da telefonla aradım. Gecenin 04.00’ün de Enerjisa Karabük yetkilisinin verdiği yanıt tuhafıma gitti. “Orada bir abonede borcundan dolayı kesinti uyguladık” dedi. Hemen kardeşim Osman’ı aradım, elektirik borcumuz olup olmadığını sordum. “Yok abi, biz kooperatife ödüyoruz. Bizim Çağrı Kooperatifi 3 Blok tek abone” dedi. Tekrar, Enerjisa Müdürü’ne döndüm. “Siz, Çağrı Kooperatifi’nin tamamının elektriğini mi kestiniz?” diye sordum. Galiba öyle dedi. Buz gibi bir ter aktı. Kooperatif Başkanı Hüsnü Tavus’u aradım. “Bizim, kooperatifin elektrik borcu var mı?” diye sordum. “Bir kuruş borcumuz yok. Biz düzenli öderiz” dedi. Tekrar ilgili, Enerjisa Karabük yetkilisine döndüm, durumu anlattım. Ve, bizim BRTV kanalımızın olduğu bloklarda, Devletin Sağlık Ocağı’nın, Ziraat Bankası’nın, Adliye dahil bir çok kamu binasının olduğunu anlattım. Sabaha karşı, 3 bloktan oluşan Çağrı kooperatifinin elektrikleri verildi. Tabi bu rezaleti, Ankara’daki Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gültekin başta olmak üzere, kış aylarında Batı Karadeniz bölgesinde rezaletler yaşanırken “Abi siz Batı Karadeniz’in tek uydu kanalısınız. Birçok teknik sorunlar yaşıyoruz. Bir haftadır, iki haftadır elektrik veremediğimiz yerleşim yerleri var. Bir metre kar yağdı, yayınlarınızda ne olur üzerimize gelmeyin” şeklinde bize ricalarda bulunan ve ben Kastamonuluyum, hemşehriyiz diye bize kırk takla atan iletişim sorumlusuna da bildirdik. O ciddiye almadı, “Olur böyle vakalar” cinsinden bizi “ti”ye aldı. Biz de, ilgili Yönetim Kurulu Başkanına durumu arz etmek zorunda kaldık. Bunlar işin, Enerjisa ile ilgili “rezil” bölümü… Mutlaka, bununla ilgili, gece yarısı içinde Devletin sağlık ocağının da bulunduğu blokların elektriğinin kesilmesi araştırılıp, soruşturulacak ve gerekenler yapılacaktır. Biz tekrar konumuza dönelim.
Çağrı Kooperatifinde hemen BRTV binamızın bitişiğinde bulunan Sağlık Ocağı’nın ilgili doktoru, gece yarısı Ankara’dan aranıyor ve “Aşılarınızda ısınma var. Sorun nedir?” diye soruluyor. İlgili doktor gece yarısı Sağlık ocağına geliyor. Elektrik kesintisinde, jeneratörün otomatik devreye girmediği ve diğer bir sistem ile elektrik verilmesi ile aşılar bozulmaktan kurtuluyor. Düşünebiliyor musunuz, Karabük’te küçücük bir sağlık ocağındaki aşı Ankara’dan takip ediliyor. Bu konu ile ilgili olarak çok değerli hemşehrimiz, Prof. Dr. Nurettin Yiğit (Şehit Prof.Dr. İlhan Varank E.A.H. Başhekimi) sohbet ederken, “Mehmet abi, bizim sağlık sistemimiz gerçekten muhteşem. Kendimizi küçük görmeyelim, Türkiye olarak bu pandeminin başından bu yana çok önemli bir sınav veriyoruz” dedi. Kendilerinden kısa bir bilgi notu istedim. O bilgi notunu aynen aktarıyorum:
“Sağlık sistemimizde fiziksel alt yapı ve insan gücümüzle övünüyoruz. Asıl övünmemiz gereken bir konuyu atlıyoruz. Sağlık alanında yapılmış digital dönüşümdür. Geldiğimiz noktada tüm sağlık tesislerindeki kurulu olan hastane bilgi işlem sistemlerini arka planda buluşturan SİNA (Sağlıkta İstatistik ve Nedensel Analizler) platformu en büyük kazanımlarımızdan biri haline geldi. SİNA sayesinde tüm ülkede sağlık ile ilişkili veriler toplanıyor ve istatistiksel veri haline geliyor. Durumumuzu görebiliyor ve gelecek adına modellemeler yapabiliyoruz. Şu an kaç yatağımız dolu anlık gördüğümüz gibi, haftaya kaç hasta çıkar kaç yoğun yatağı lazım olur hesabını da yapabilecek durumdayız. Bu digital dönüşümün en güzel örneği e-nabız. Artık tüm sağlık geçmişimizi ve tahlillerimi bir şifre ile yanımızda taşıyoruz. Aşı karnemiz bile sanal olarak bu programın içinde saklanabiliyor. Veriler artık istatistik anlamında her daim irdeleniyor. Hastanelerde TİG ( TEŞHİS İLİŞKİLİ GRUPLAR) birimleri var tüm hasta dosyalarını tek tek inceleyip tüm hasta verilerini kodluyoruz ve istatistiksel olarak anlamlı hale getiriyoruz. Bu sayede gerçek manada sağlık verilerine sahip nadir ülkelerden biri durumundayız.”
Son günlerde, Sağlık ile ilgili eleştirilerin dozunun arttığı, hakarete bile dönüştüğü bir ortamda, yaşadığım elektrik kesintisi olayı ve Sevgili Nurettin hocamdan edindiğim bilgi notları ile kamuoyunu aydınlatmak istedim. Lütfen, kendimizi küçük görmeyelim, ülkemiz bir çok konuda Dünyada örnek ülkelerden biridir. Günlük siyasi çekişmeler gelip, geçicidir. Devlet ise kalıcı olandır. Türkiye Cumhuriyeti devletimiz ile gurur duyalım, daha da elbirliği ile geliştirelim. Bu duygularla salgın illetinin dünyayı ve ülkemizi tehdit ettiği günden bu yana ve halen canla başla çalışan Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’dan tüm sağlık kuruluşlarındaki doktor, hemşire, hasta bakıcı ve tüm sağlık çalışanlarını yürekten kutluyorum. Sağlık emekçileri başta olmak üzere ülkemizdeki tüm emekçileri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü de içtenlikle kutlarım.
